Bir Erkek Bir Kadın

İlk önce Turkmax ekranlarında yayınlanan, daha sonra tutunca Star TV'ye geçen ve geçtiğimiz Aralık ayında final yaparak başta ben! olmak üzere, birçok izleyenini üzmüş bir yapım Bir Erkek Bir Kadın. Demet Evgar ve Emre Karayel'in deyim yerindeyse döktürdüğü dizide, kadın-erkek ilişkileri bazen komik, bazen dramatik, bazen ironik, bazense trajikomik bir şekilde izleyiciye sunulmakta.

Turkmax'da yayınlandığı ilk dönemden beri takip ettiğim dizide özellikle, Zeynep'e, dolayısıyla Demet Evgar'a ayrı bir başlık açmak gerekiyor. Zeynep'i o kadar gerçekçi oynuyor ki Evgar, zaman zaman "acaba kendisini mi oynuyor?" demeden edemiyor insan. O müsrif, alışveriş delisi, başkaları ne der'ci, yeri geldiğinde tutucu yeri geldiğinde koyverci, deli dolu ama her zaman sadık bir aşık olan Zeynep'in üstesinden, ona benzer bir kişiliğe sahip olmadan gelmek zor olsagerek.

Açıkçası deli dolu bir sevgili isteyenlere de ışık tutuyor bu karakter. "Deli doluyum ama seversem de tam severim kardeşim!" diyor Zeynep, belki de dolayısıyla Demet Evgar. Bildiğim kadarıyla çok iyi giden bir aşk hayatı olmayan birisi Evgar, karşısına Ozan gibi biri çıksa belki, o da Zeynep'i yaşatır kendi hayatında büyük bir mutlulukla, kim bilir... 

Aşkın her hali ve yansımasının sergilendiği, bazen abartılan sahnelerle gerçekçilikten uzaklaşılsada, "neden olmasın?" dedirten dizide, tüm Türk erkeklerinin bir yere kadar abartısız doğru bir şekilde yansıtıldığı karakter ise Ozan. Vurdumduymaz, umursamaz, teknoloji delisi, antiromantik kısacası ormantik... Bir yere kadar olan kısım bunlar, ya bir yere kadardan sonraki durum? O tüm Türk erkeklerinin içerisine girebileceği bir kategori mi derseniz, bir erkek olarak diyebilirim ki hayır!. Peki nedir o bir yerden sonrası?.. Koşulsuz ve asla bitmeyen, her zaman sadık bir o kadar da gerçekçi yansıtılan bir "aşık" oluşu Ozan'ın. Ozan, Zeynep'e deliler gibi aşık ve ne yaparsa yapsın, bu yüzden ona kızamıyor. Kızsa bile kısa süre sonra, yaptığından ve söylediğinden pişmanlık duyarak, kendini affettirmeye çalışıyor. Bunu başarabilen erkek ne kadardır bilinmez ama sadece bu özelliğiyle Ozan sanırım tüm kızların hayalini süsleyen bir erkek olabilir. Tabi o bir yere kadardan önceki kısım, her hayali de ayrıca yıkabilir...

Emre Karayel'in başarılı oyunculuğu da burada başlıyor. "Böyle kadına, böyle erkek" dercesine, birbirlerinin zıtlıklarından beslenen iki karakterin erkek tarafı bu yönüyle olağanüstü. Karayel'i de ayrıca kutlamak gerekiyor bu yüzden.

Aşk ıssız bir koya demirlenmiş gemi gibidir, ziyaretçisi az olur ama gelenlerin de kıymeti dört dörtlük bilinir, bana göre. Bu durumda, bu iki aşığın kendi içinde tutarsız ama bir o kadar gerçekçi aşkını izlemek oldukça keyif veriyor. Farkındaysanız, yazımın başında final yaptığını belirtmeme karşın, halen yayınlanıyormuş gibi bir dil kullanıyorum. Nedeni de, kısa süre önce internete düşen ve "Bir Erkek Bir Kadın'ın yeni sezonda Fox TV'de kaldığı yerden yayınlanmaya devam edeceği" haberiydi. Nitekim, Demet Evgar'ın bir röportajda sarfettiği; "Evet, bir iddia var ortada ve gerçekleşecek gibi duruyor. Aslında insanları sıkmak istemiyoruz ve ‘Artık bitirelim’ diyoruz ama bir bakıyoruz büyük talep var. Yeni sezonda yeni bir kanalda olacağız sanırım" sözleriyle de doğrulanmış gözüküyor bu haber. Kanalı neresi olur bilmem ama emin olduğum bir şey var ki; olur da, Flash TV'de yayınlanmaya başlanırsa dahi kaçırmam, seyrederim.

                                

Yazımın sonunu dizinin finalinden bir kare ile bitiriyor ve soruyorum; Zeynep'in, Ozan'a hamileliği süresince çektireceği ızdırapları, hele anne olduktan sonraki loğusalık dönemleri kaçar mı dersiniz?. Elbette asla kaçmaz..                                              

Bence siz de kaçırmayın..

Sevgilerimle..

Beklenen Kral

twitter.com/BeklenenKral

BeklenenKral@gmail.com.