Evet, geldik son ikiye... Yalan Dünya TOP 10 listemin ikinci sırasında, dalaverecilik ve dolandırıcılıkta bir dünya markası olan, ne dolap çeviriyor olursa olsun her zaman kedi gibi dört ayağı üzerine düşmeyi başaran Selahattin var...
Antakya'da çırağı olduğu Şehmuz'un (Altan Erkekli), kızı Gülistan'la (Hasibe Eren) çıkarları(!) uğruna evlenmek isteyen Selahattin için her şey istediği gibi olmamıştır. Evet, Gülistan'la evlenmiştir ancak nasıl biri olduğunu çok iyi bilen Şehmuz, ona evlenmeden önce bir evlilik sözleşmesi imzalatmıştır... İstanbul'a taşınıp Cihangir'e bir apartman dikme kararı alan Şehmuz'un apartmanı kimin üzerine yapacağı bir kafede konuşulmaktadır... Apartmanın, Gülistan'ın üzerine yapılmasını isteyen Servet'e (Füsun Demirel), Selahattin hemen destek verir. Ortada bir evlilik sözleşmesi vardır ama apartman eğer Gülistan'ın üzerine yapılırsa ona bir şey olması durumunda ev Orçun'a kalacağından, o da onun saflığından faydanalıp apartmanı üzerine geçirebileceğini düşünmektedir(!). Tabi Şehmuz hemen lafa girer ve Servet'e "apartmanı senin üzerine yapacağım" der; Servet şaşırmış ama heyecanlanmıştır. Tam teşekkür edecekken; "seni öldürüp, oraya gömeceğim apartmanı da senin üzerine dikeceğim" deyince; Servet, saflar safım hemen hüzünlenip içine kapanmıştır... Sonunda apartman dikilmiş ve Şehmuz'un üzerine yapılmıştır. Ne apartmandan, ne mirastan hiç bir pay alamayacağını anlayan Selahattin ise, şirket kasasından ve yapılan anlaşmalardan iç ettiği paralarla gününü gün etmekte çareyi bulmuştur...
Sadece bu da değil; beyimizin gözü dışarıdadır ve bir gece lokalinde assoslist olan Tülay'a (İrem Sak) aşık olmuştur. Tülay'ı yeni boşandım diye kandırıp metresi yapan Selahattin, yalanı ortaya çıkınca da "ha boşandım, ha boşanıcam" diye kızı kandırıp oylamaya devam etmektedir... Tülay da aşırı saf biri olunca, bu yalanları sürdürülebilir kılmak Selahattin için hiç de zor olmamıştır.
Her şeyden habersiz mutlu bir evliliği var sanan Gülistan ise kocasına çok aşık, aynı zamanda da felaket kıskanç bir kadındır. Selahattin'in ipini tutmaya çalışsa da, sabahları erkenden evden kaçıp kaçıp Tülay'ın yanına gitmesine engel olamamakta, eve hep farklı bir taktikle dönen Selahattin'i, her seferinde sorguya çekmekten de asla geri durmamaktadır...
Selahattin'in iki tane de baş belası vardır. Birisi şirkette çalışan Reis (Ömür Arpacı), diğeri de; Tülay'ın yakın arkadaşı Zerrin'dir (Derya Karadaş). Reis işe başladığından beri, kasanın hakimiyetinin onda olması Selahattin'e büyük bir vurgun olarak geri dönmüştür. Bunun yanında, Zerrin ise oldukça saf olan Tülay'ı akıllandırmak için elinden geleni yaptığı ve sürekli Selahattin'le uğraştığı için onun kara listesindedir...
Sürekli Reis ve Zerrin'le savaş halinde olan Selahattin için üçüncü bir bela da, ailenin Antakya'dan dostları Vasfiye (Gonca Vuslateri) olmuştur... Onu her gördüğü yerde, saydığı gerçeklerle bunalıma sokan Vasfiye'yi de hiç sevmemektedir. Her zaman ona gerçekleri söyleyen ve haklı olan bu üçlüyü sevmemesi sizce de çok normal değil mi?..
Selahattin için en büyük pişmanlık ve üzüntülerden birisi de Orçun'dur... Hiç istediği gibi bir çocuk olmayan Orçun'la, arasını sürekli düzeltmeye çalışan Gülistan arasında kalan Selahattin'in, Orçun'la girdiği komik diyaloglar görülmeye değer... Orçun'un her bunalımının altında elektronik bir sebep yatarken, bu sebepleri gidermek için her şeyin en ucuzunu bulan Selahattin'in çekişmeleri tam bir komedi...
Selahattin aslında, baştan sona komedi bir karakter... Araba sevdasına katıldıkları "Ben Bilmem Eşim Bilir" sahneleri, hele Selahattin'in o topuklularla yürüyüşünü kim, nasıl unutabilir?..
Yeri geldi mi, erkekliğine laf ettirmeyen Selahattin'in, maddi bir çıkarı olunca tüm dediklerini ve yaptıklarını unutması uzun sürmemektedir. Bu arada izlemeyenler için hatırlatayim; yarışmadan diskalifiye oldular...
Tüm olanlar sonrasında, Gülistan'ın kendisini aldattığını öğrenmesi ve sonrasında şirketi binlerce dolar dolandırdığının ortaya çıkması, Selahattin'in Şehmuz tarafından evden kovulmasına sebep olmuştur. Dışarıda kalan Selahattin, son çare olarak Reis'in evine yerleşse de, onu ev hanımı gibi çalıştıran Reis'in baskılarına dayanamayarak orayı terk etmiştir...
Selahattin'in sürekli evlenme ümidiyle kandırdığı Tülay'la da arası gitgide bozulmaktadır. Bunu önceleri, Tülay'ın bir dizide oynamasından sebep popüler oluşuna yorsa da, durum bambaşkadır. Tülay, Selahattin'in tam tersi karaktere sahip olan ikizi Ahmet'e aşık olmaya başlamıştır ve Selahattin'den kurtulmak için artık elinden geleni yapmaktadır. En son Rıza'nın (Beyazıt Öztürk), Deniz'e (Gupse Özay) kiraladığı karavanda, Zerrin ve Bünyamin'le (Okan Çabalar) köfte sattığının sabahı duş almış, karavanda uzanırken onu Deniz sanan Tülay'ın ondan kurtulmak istediğini ve ne yaparsa yapsın Selahattin'in bunu anlamadığını söylemesiyle, Selahattin'in içindeki kuşkular, hüzne dönüşmüştür...
Hem Gülistan, hem de Tülay tarafından terkedilen, üstüne birde evsiz kalan Selahattin bu strese daha fazla dayanamaz ve kalp krizi geçirir. Ameliyattan çıkıp, gözlerini ilk açtığındaysa karşısında hem Tülay, hem Gülistan hem de onu evden kovan Şehmuz duruyordur... Kısacası yine dört ayağının üzerine düşmüş olan Selahattin, bahaneyle eve döndüğü gibi yeniden şirkette çalışmaya da başlamıştır...
Selahattin karakterine, aynı zamanda Selahattin'in ikizi Ahmet rolünü de canlandıran, Olgun Şimşek hayat vermekte. Karakterin konuşma ve diksiyonu noktasında, yakın arkadaşı Sırrı Süreyya Önder'den esinlenen Şimşek, dizinin ilk bölümünden beri-ayağı kırıldığında dahi-, hiç azaltılmayan rolüyle diziyi sırtlayanlardan birisi olarak öne çıkmakta... Konuşması, gülmesi, sinirlenmesi, trajedisi, kısacası her şeyi bir olay olan Selahattin'i, ne kadar kötü olursa olsun seviyor ve bağrımıza basıyorsak bunun nedeni altındaki müthiş oyunculuktur...
Sadece anlamadığım bir konu söz konusu; malum Selahattin dolandırıcılıkta nam salmış bir karakter... Oynadığı TEB reklamları hangi akla hizmet çekildi hiç bilmiyorum... Evet, Selahattin karakteri oldukça popüler olabilir ancak, böylesine dolandırıcı bir karakterin banka yüzü olması ne kadar sağlıklı bir seçimdir, anlamak oldukça güç...
Yazımı Selahattin'in ölümsüz sahnelerinden birkaç video ile sonlandırıyor ve soruyorum; Selahattin ne kadar kötü olursa olsun, onu sevmeden yapabilir miyiz?..
Olağan bir Selahattin, Zerrin atışması...
Selahattin'e ağda yapılırsa?..
Bora ve Emir Selahattin'i kandırıyor...
Evin önüne arabayı çeken kim!..
Selahattin sütyen satarsa...
Taş düşürmenin böylesi...
Selahattin'in zombilerle imtihanı...
---
Listemin birinci sırasındaki, Zerrin yarınki yazımda.
Bekleyin..
Sevgilerimle...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder