Öncelikle herkesin bayramını kutlayarak sözlerime başlıyorum efenim. Bayramlara yüklenen manevi ağırlığı hiçbir zaman anlamamış biri olarak, yalnızca yarattığı tatil ortamını seviyorum. Uzaklarda olan aile üyelerin ve aynı şehirde olup da uzun süredir görmediklerinle hasret giderme olayını bir de. Aa, bak iki olayını seviyor muşum. Ama el öpme fasıllarından, oldukça pimpirikli bir insan kişisi olduğumdan hiç hoşlanmıyorum. Bunun gerekliliğini de her zaman sorgulamışımdır. "Elini en son ne zaman yıkadın, bey emmi!"
Aslında bugün için Güneşi Beklerken'in finalini yazmayı planlıyordum ama dün Ankara'dan gelen en sevdiğim aile üyelerimin heyecanı, diziyi unutturdu. İzleyemediğim gibi, kayıt talimatı da veremedim kutucuğa. Gece gün ışırken, izlemeye başladım web'den ve bittiğinde uykusuzluktan gözlerim kanıyordu. Yani misalen...
Güneşi Beklerken'i imkan bulabilirsem, yarına yazacağım. Pek güzel bir final izlediğimi söylersem yalan olur. Zaten birçok sahne daha önce ortalara dökülmüştü ve şaşırtmadı. Beğendiğim tek sahne de, Zeynep'in sözde doğum yapıyor olduğu sahneydi. Gerisi, dizinin final analizimde... YAKINDA!.. BEKLEYİN!..
Tekrar herkese iyi bayramlar dilerim...
Sevgilerimle...
Beklenen Kral
twitter.com/BeklenenKral
BeklenenKral@gmail.com
Tekrar herkese iyi bayramlar dilerim...
Sevgilerimle...
Beklenen Kral
twitter.com/BeklenenKral
BeklenenKral@gmail.com
Size iyi bayramlar dilerim. Sonraki yazılarınızı da merakla bekliyorum... :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Sağolun. :)
Sil