Kaçak Gelinler, Star TV'de başladığında büyük yankı uyandırdı şüphesiz. En ilginç yönüyse, ilk hafta yeni bölümüyle beşinci olan dizinin, hemen ardından yayınlanan tekrar bölümüyle gecenin reyting birincisi olmasıydı. Tabi bu durumu analiz etmek isteyen kanalın, ikinci bölümde izlediği taktik de bunun aynısıydı. Yeni bölümün hemen ardından tekrarı başladı dizinin ve bu sefer sonuçlar farklıydı. Dizi yeni bölümüyle birinci olamamıştı ama TOTAL'de ikinci, AB ve ABC1'de de üçüncü olmuştu...
Tekrar bölümü ise, TOTAL'de altıncı, AB'de yedinci, ABC1'de de beşinci oldu. Yani yeni bölümün ardından yayınlanan tekrar bölümüyle bu sefer birinci olamadı ancak, oldukça ilgi uyandıran bir reyting grafiği çizdi dizi. Bunda işlenen konunun absürtlüğünün ilgi çekmesinin yanında, oyuncuların performanslarının da oldukça payı var. Eğer karaktere, oyuncu yakışmıyorsa ne kadar başarılı bir senaryo olursa olsun ortada; seyirciye hitap etmedikten sonra nafile... Kaçak Gelinler'de ise karakterler ve oyuncuların uyumu harika. Çok iyi bir cast çalışması yapıldığı belli. Selin Şekerci (Şebnem), Açelya Topaloğlu (Almilla) ve Deniz Baysal (Kainat) tam rolleri için biçilmiş kaftanlar. Bunun yanında, Şenay Gürler'in (Seniha) ağır ve aşırı kadınsı rolü de onun için biçilmiş kaftan. Hala otuzlu yaşlarının başında görünmeyi, annemden sonra en iyi başaran kadındır bana göre... Bunun yanında, Ege Aydan (Müfit), Furkan Andıç (Selim), Fırat Altunmeşe (Can), Cihan Yenici (Ege) ve Fırat Albayram'da (Özgür) rollerine tip olarak oldukça uygunlar. Aman aman oyuncuların kendi karakterleri rollerine benziyor olarak algılanmasın, mazallah(!)...
İki ve üçüncü bölümden azar azar...
Dizinin ikinci bölümünde kızlarımıza onlarca talip çıktığını gördük. Evin önüne bakkalın çırağı Memo sayesinde dizilselerde, onları yine bu talip yığınından kurtaran Memo olmuştu. Memo'nun meraklı komşu İzafet'le olan diyalogları da gerçekten görülmeye değer. Kızları istemeye gelen erkeklerin anneleri tarafından onun da oğluyla kız istemeye geldiğinin sanılması sonrası yaşadığı tepkiyi görmek inanılmazdı İzafet'in. Tabi üstüne bir de bunu duyan Memo'nun onunla alay etmeleri eklenince, seyreyle cümbüşü!..
Kainat'ın onun için ailesinden bile vazgeçtiğini düşünürsek; Ege'nin onu gazetelerde, ekranlarda boy boy kendini göstermek için kullandığını görmek gerçekten sinir bozucuydu!. Tabi bu olayların akşamına, Kainat tarafından bir kupa sıcak kahve üzerine yanlışlıkla da olsa dökülerek cezası kesilmişti. Belki de bu senaristin karaktere cezasıydı; kim bilir?.. Tüm bu olanların sonundaysa, Ege'nin eve gelen sevgilisini gören ve her şeyi anlayan Kainat'ın çaresizliği fenaydı... Üçüncü bölümde, yine sevgilisi ve Kainat arasında mekik dokudu Ege; ona tam olarak güvenemesemde, özellikle son göründüğünde kızlara sevgilisinin evini kiralamak cesaretini göstermesi, Kainat üzerinden prim yapmak arzusundan vazgeçtiğini gösterir gibiydi. Belki bunun altında da bir plan vardı ama sevgilisi kızları evden atmak suretiyle olası plan ihtimalleri yok etmiş oldu... Bu arada herkes ya Kainat'a aşık ya da düşman... Kasap'ın da sırf egosunu tatmin için onun peşine düştüğünü görmek üzücüydü. Kızı zorla nikah masasına oturtan Kasap, nikah masasında hayır diyerek verdiği; "ben reddedilmem, reddederim" mesajıyla sözde erkekliğini kurtarmış oldu... Bu arada İzmir'i, Kainat üzerinden dedikoducu gelişmemiş bir kasaba gibi göstermelerinden de hiç hoşlanmadığımı not düşeyim..
Almilla, evlilik hayalleri kuruyor Akif Tatlıcı sandığı, Özgür'le... Özgür'ün en başta sırf hoşlandığı için ona isminin Akif olmadığını söyleyememesi ve Almilla'nın ağzını her yokladığında, Akif değilse; aralarında bir şey olmayacağını duyması geciktiriyordu gerçeği söylemesini. Ama bölümün sonunda çalan telefonun ucundaki isim gerçek Akif Tatlıcı'dan başkası değildi. Almilla'nın evrene gönderdiği enerjiler; önce evi böceklendirdi, sonra da bu duyduklarından ötürü bakış açısını karıncalandırmıştı... Bakalım Almilla ve Özgür arasındaki ilişki bundan sonra nasıl bir hal alacak...
Şebnem, sırf evlenmek için evlenme peşine düştüğünün yavaş yavaş farkına varmaya başlıyor.. Çevresindeki tüm kız arkadaşlarının evlenmesine içerleyen Şebnem'in aslında, evlenmek için başka hiç bir arzusu bulunmuyor. Tabi onun da Arda'ya karşı olan ilgisi böylece son bulmaya başlıyor... Zira bundan sonra şekillenecek aşk çemberindeki isim, tahmin edeceğiniz üzere; Selim olacak. Selim'in de ona karşı yavaş yavaş bir şeyler hissetmeye başladığını görüyoruz tavırlarından. Ama ikisi de inatçı birer keçi olduğundan, bunu birbirlerine itiraf etmeleri biraz gecikebilir. Zaten sevgili olduklarında böyle didişmeyeceklerse, hiç olmasınlar bence. Selim'in egosu, Şebnem'in ukalalıkları tam bir izleme keyfi sunmakta...
Can'ın da, Kainat'a karşı hissettikleri yakıyor oldukça canını. Hele, bir de Ege'yle reklam çekiminde yakınlaşmalarını görmek zorunda kalması ve öpüşmelerine tanık olması canını daha da yaktı haliyle... Kızları, kanala yem ederek aslında bu acıları hak eden Can'ın; attığı son adım ise yaptıklarını affettirecek nitelikteydi. Can, hayalini kurduğu belgesele sponsor ayarlanması için kızlarla bir röportaj daha ayarlamak zorunda olduğunu öğrenince, tüm gemileri yakıyor ve belgeselden vazgeçiyor. Bu sancılı aşk üçgeninde ona sıra gelir mi, gelirse de nasıl gelir bilemiyorum ama Kainat'a, Ege'den çok farklı baktığı aşikar...
Ve son olarak...
Kaçak Gelinler, yine oldukça komik bir bölümle ekranlardaydı. Kahramanlarımızın her bölüm yaşadığı maceralara ve zorluklara bir yenisinin eklenmesi ve sonucunda ortaya komedi unsuru çıkması; izleme keyfini oldukça katlamakta. Ulan İstanbul'la saatleri çakıştığından kaydetsemde, kanalın reyting taktiğini sürdürmesi dolayısıyla, yeni bölümünün ardından tekrar bölümüyle yayınlanmaya devam etmekteydi dizi. Yaz ekranında da bu taktiği iyi buldu, Kanal D ve Star TV... Popüler dizilerin bölümlerini ısıt ısıt koy ekrana, reyting alıyor nasılsa...
Haftaya bizi nasıl maceralar beklediği, az-çok fragmandan anlaşılır gibiydi. Şahsen ben maceralardan çok, karakterlerin komedi unsurlarıyla ilgiliyim. Bakalım haftaya, hangi absürtlüklere katılarak güleceğiz...
Sevgilerimle...
Beklenen Kral
Ve son olarak...
Kaçak Gelinler, yine oldukça komik bir bölümle ekranlardaydı. Kahramanlarımızın her bölüm yaşadığı maceralara ve zorluklara bir yenisinin eklenmesi ve sonucunda ortaya komedi unsuru çıkması; izleme keyfini oldukça katlamakta. Ulan İstanbul'la saatleri çakıştığından kaydetsemde, kanalın reyting taktiğini sürdürmesi dolayısıyla, yeni bölümünün ardından tekrar bölümüyle yayınlanmaya devam etmekteydi dizi. Yaz ekranında da bu taktiği iyi buldu, Kanal D ve Star TV... Popüler dizilerin bölümlerini ısıt ısıt koy ekrana, reyting alıyor nasılsa...
Haftaya bizi nasıl maceralar beklediği, az-çok fragmandan anlaşılır gibiydi. Şahsen ben maceralardan çok, karakterlerin komedi unsurlarıyla ilgiliyim. Bakalım haftaya, hangi absürtlüklere katılarak güleceğiz...
Sevgilerimle...
Beklenen Kral
twitter.com/BeklenenKral
BeklenenKral@gmail.com
BeklenenKral@gmail.com
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder