Yeni sezonda Kanal D (2)

Kanal D'nin yeni sezonuyla ilgili yazdığım mini yazı dizisinin, ikinci ve sonuncusuyla karşınızdayım. Birinci yazımda önce Kanal D'nin reyting savaşındaki yanlış tutumlarından bahsetmiş ve ardından da yeni sezonda, geçmiş sezondan yayınlayacağı diziler ve Atv'den transfer ettiği Kurtlar Vadisi'ne şöyle bir değinmiştim. İkinci yazımda ise yaz ekranından yeni sezona geçiş yapan ve yeni sezonda ilk kez seyirci karşısına çıkacak yapımlarına bakacağız... Hazır mısınız?..

Önce yaz ekranından, kış ekranına sarkacak üç yapımı ele alalım... Kanal D, bu yaz yayına sürdüğü Ulan İstanbul, Güllerin Savaşı ve Analı Oğullu'yu yeni sezonda da devam ettirme kararı aldı...

Ulan İstanbul

Dizinin ilk bölümü daha yayınlanmadan patlamış bir iş diyebiliriz, Ulan İstanbul için. Şebnem Bozoklu'nun hayat verdiği Yaren karakterinin, çalıştığı pavyonda çekilen; klip minvalindeki "Unfaithfull (Ketçapla-Mayonez)" şarkısı yayınlandığında, resmen büyük bir olay olmuştu. Hatta daha ilk yayınlandığı hafta tıklanma sayısı iki milyonu geçmişti. Bu da diziye olan merakı oldukça arttırmıştı. Nitekim, dizi yayınlanmaya başladığında beklentiler hiç de boşa çıkmamıştı. Uğraş Güneş ve Can Yücel'in hikayesini yazdığı dizinin, senaryosunu da yine Uğraş Güneş kaleme almakta. Her bölüm mizah unsurunu biraz daha arttıran yapım, özellikle 'çaktığı mesajlarla' gündeme gelmekte... 

Diğerleri de çok başarılı ancak, özellikle Erkan Kolçak Köstendil'in her bölüm daha da devleştiği bir yapım olan dizi, bugüne kadar aldığı reytinglerle kış sezonuna da ışık yakmıştı. Hatta bu sebeple, reji ekibi ve dizinin ikinci yönetmeni bile değiştirilmişti. Bakalım yeni sezonda, reytinglerdeki istikrarını koruyabilecek mi...

Güllerin Savaşı

Utana sıkıla yazıyorum ama bu yapıma sadece göz ucuyla baktım. İkinci bölümünü bir takipçimin önerisiyle, webden izlemeye yeltendim ama kaydır kaydır iki saatlik diziyi bir saate varmadan bitirmiştim. Yaz için çok riskli bir seçimdi bana göre, Güllerin Savaşı. Ağır bir dram barındıran yapım, başarılı oldu ama bu kumarı oynamaya değer miydi?.. Hiç sanmıyorum... Şahsen bana kimse yazın buhranlı sıcağında oturtup dram izletemez. Hele hele, sürekli birilerinin aşağılandığı bir diziyi hiç izletemez. Güllerin Savaşı'na böyle yaklaşıyorum biraz da... Boğaza nazır bir yalının cool ve havalı ev sahibesi ve ona hayranlık duyan okulunu başarıyla bitirmiş asistanı... Tabi asistan değil, evin sahibesine göre kendisi bir hizmetçi... Ve her zaman aşağılanmaya mahkum birisi... Senaryonun tetiklendiği nokta da zaten bu. Bakalım, kışın da Gülfem'in saçma tavırlarına Gülru hâla aynı -yersiz- iyi niyetiyle yaklaşabilecek mi?..

Anasının Oğlu

Oldukça farklı bir komedi olan Anasının Oğlu'nu, beğenmekle beğenmemek arasındaki ince çizgide takip ediyorum diyebilirim. Daha önce Show TV'de yayınlanan ve ismi Analı Oğullu olan dizi, birkaç bölüm yayınlandıktan sonra aldığı düşük reytingler ve senaryosunu kanalın beğenmemesi sebebiyle yayından kaldırılmıştı. Sermiyan Midyat'ın kabul edilmeli ki farklı bir komedi anlayışı var. Bunu Hükümet Kadın serisinde de yakından görmüştük. Bu komedi stiline kesinlikle kötü diyemeyiz ama alışmak için de zaman gerektiği bir gerçek. 

Show TV'de yayınlanan bölümlerde oldukça zengin ve varlıklı olan Cano, Kanal D'ye geldiğinde TMSF'nin tüm mallarına el koyduğu beş parasız kalmış bir kimseydi. Karakter ve ailesinin yaşadığı gerçek bir yıkımdı yani. Şimdi de, açtıkları bir köşe başı restorantında ayakta kalma mücadelesi vermekteler. İlk bölüm, yeni halini sorgulamıştım ama özellikle hikayeye dahil olan usta tiyatrocu Erdal Tosun'un katkısıyla adapte sürecim hemen tamamlandı. Bakalım, kış sezonunda uzun soluklu bir iş olabilecek mi yapım. Bana sorarsanız, üzgün bir şekilde pek şans tanımamaktayım...

Sıra geldi, yeni sezonda ekrana gelmeye başlayacak yapımlara... Kanal D, bu sezon ekrana yedi yeni yapım sürecek. Birisi günlük dizi olarak yayınlanacak olan, Benim Adım Gültepe, Bana Artık Hicran De, Şeref Meselesi, Urfalıyım Ezelden, Bu Son Olsun, Poyraz Karayel ve Alın Yazım; Kanal D'nin bu yılki kozlarını oluşturmaktalar...  

Benim Adım Gültepe

Büyük ihtimalle yılın dizisi olarak anılacak bir yapım, Benim Adım Gültepe. Başarılı bir cast seçiminin yanında, hikayesiyle de başarısını koruyacak gibi görünüyor. 80'li yıllarda geçecek yapımın vadettiği birçok şey var. En önemlisi de, genç kızların prensi Ekin Koç faktörü elbette... Diğer oyunculuklara bir haksızlık olarak değil ama dizinin genç ve dinamik hayran kitlesini Ekin Koç'a borçlu olacakları bir gerçek. Yani dizi reytinglerde yakalayacağı muhtemel sıçrayışı, bu ateşli kitle tarafından sosyal medyada daha şiddetli bir şekilde hissettirecek. 

Dizi 80'li yılların İzmir'inin Gültepe semtinde geçmekte. Öyle anlatılacak spesifik bir hikayesi olmayan yapım, bu semtte yaşayanların hayat mücadelesini, aşklarını, acılarını ve göz yaşlarını gösterecek bizlere. Yani ağır bir dram bekliyor bizi kesinlikle... Dizinin başrollerinde, Ayça Bingöl (Gülümser), Mete Horozoğlu (Eşref), İlker Kızmaz (Halil) ve Ekin Koç (Seyfi) bulunmakta. D Yapım'ın işi olan dizinin senaryosu, Vural Yaşaroğlu tarafından kaleme alınıyor. Yönetmen koltuğunda ise Zeynep Günay Tan oturmakta. 3 Eylül'de yayın hayatına başlayacak yapım, büyük bir merak uyandırmakta...

Bana Artık Hicran De

Bu hafta içinde yayınlanan tanıtım fragmanıyla resmen beni benden almıştı dizi. Öyle etkileyici bir fragmandı ki eminim izleyen herkes aynı etki altına girmiştir... Dizi, tam olarak umutsuz bir aşkı konu alıyor diyebiliriz. Bir tarafta koskoca bir holdingin gözdesi ve patronun ideal damat adayı Murat, diğer tarafta sıradan bir hayat sürdüren tutucu bir ailede büyümüş Hicran... İkilinin yaşadıkları ve sonunda ayrılmak zorunda kalışlarının açtığı ve açmaya devam edeceği yaralar... Oldukça sıradan bir hikaye aslında, burada da iş senariste düşüyor. Bakalım, o kalem bize diziyi sevdirebilecek mi...

Dizinin başrollerinde, Aslı Enver (Hicran), Buğra Gülsoy (Sinan), Alican Yücesoy (Murat) ve Şebnem Hassanisough-bu nasıl bir soyaddır- (Lale) bulunmakta. Süreç Film'in yapımcılığını üstlendiği dizinin senaryosu, Coşkun ve Gülizar Irmak tarafından kaleme alınacak. Yönetmenlik koltuğunda ise Volkan Kocatürk oturmakta. Eylül ayında yayına başlayacak dizi, kesinlikle merakla beklenesi...

İşte o olağanüstü fragman

Şeref Meselesi

Hakkında daha hiçbir detay yokken başrol oyuncusu belli olan bir yapımdı Şeref Meselesi. Güneşi Beklerken'in başrolünde oynayan başarılı oyuncu Kerem Bürsin'in dizinin bitimi ardından, hiç soluklanmadan yeni bir dizide başrol oynayacağı söylentileri dolaşıyordu. Daha sonra ise bu haberler doğrulandı. Bu sefer Bürsin'e kimin eşlik edeceği gündemi meşgul ediyordu. Elbette Güneşi Beklerken fanlarının yanında görmek istediği isim Hande Doğandemir'den başkası değildi. Ama bazı dedikodulara göre, Bürsin'in sevgilisi ve yine Güneşi Beklerken'in oyuncularından Yağmur Tanrısevsin istememişti onu. Bu sefer farklı bir isim belirlenmişti ve o da özellikle Merhamet dizisiyle yıldızı parlayan Yasemin Allen'dı... İki zıt karakterdeki kardeşin, babalarının ölümünden sonra yerleştikleri İstanbul'da başlarına gelen trajik bir olayın ardından birbirlerinden kopmasını işleyen bir hikaye Şeref Meselesi. Bu arada bu ismi çok düşündüler mi merak etmiyor değilim. "Güllüm Show" gibi bir etki yaratıyor üzerimde... 

Dizinin başrollerinde, Kerem Bürsin (Tamer), Şükrü Özyıldız (Soner), Yasemin Allen (Özge) ve Şükran Ovalı (Füsun) bulunmakta. D Yapım işi olacak dizinin senaryosunu önce Elif Usman Ergüden'in yazacağı söylenmişti ama sonra o haber yalanlandı. Daha sonra da bir senarist ismi gelmedi gündeme. Dizinin yönetmen koltuğunda ise Güneşi Beklerken'i de çeken Altan Dönmez oturacak. Dizinin Ekim ayında yayın hayatına başlaması planlanıyor bu arada...

Urfalıyım Ezelden

Yine klasik bir doğu ve töre dizisi olan Urfalıyım Ezelden, güçlü oyuncuların ekrana geleceği bir yapım. Özellikle Dolunay Soysert'in, Kayıp dizisindeki şahane oyunculuğundan sonra burada nasıl bir iş çıkartacağını çok merak ediyorum. Yine oldukça başarılı bir isim olan Bülent İnal'ın da performansını bekliyorum. Zira, daha önce onu böyle bir doğu dizisinde izlediğimi hatırlamıyorum... Ayrıca şarkıcı Öykü Gürman'ın nasıl bir başrol olacağını da pek bir merak ediyorum. Bu seçimin doğru mu olduğunu yoksa baştan fiyaskoyla mı sonuçlanacağını da bekleyip göreceğiz. 

Dizinin konusuna biraz değinirsem, ağanın kızı Selva'ya vurulan ve Mehmet'in beş oğlundan birisi olan Celal'e, ağa kızını vermez ve o da Selva'yı kaçırır. Buna oldukça hiddetlenen ağa ise Celal'i öldürtür... Ancak, Selva hamiledir ve töre gereği Celal'in kardeşlerinden Eşref ile evlendirilir... İkili İstanbul'a taşınırlar ve çocuğu burada büyütmeye başlarlar. Her şey yolunda giderken bir gün, Ceylan'la karşılaşan Eşref'in hayatı ise tamamen değişecektir...

Dizinin başrol oyuncuları yukarıda da adı geçtiği üzere, Bülent İnal (Eşref), Öykü Gürman (Ceylan), Dolunay Soysert (Selva) ve Settar Tanrıöğen'den (Mehmet) oluşmakta. Gold Film'in yapımcılığında çekilen dizinin senaryosunu, Sinan Tuzcu ve Ozan Yurdakul kaleme almakta. Yönetmen koltuğunda ise Faruk Teber oturmakta... Dizinin Eylül ayının ortalarında yayın hayatına başlaması planlanmakta...

Bu Son Olsun

İlgimi çeken bir hikaye, Bu Son Olsun. Konusunu ilk okuduğumda oldukça meraklanmıştım. Başarılı oyuncuları da kadrosuna katan yapım, gözünü yükseklere dikmiş belli ki... 

İstanbul'da kar maksatlı işletilmeyen bir hastanenin sahibi olan Veysel beyin tek gayesi, hastalarına ne koşul altında olursa olsun yardımcı olabilmektir... Ancak işler hiç de yolunda gitmemektedir. Hastane büyük bir borç batağının pençesindedir ve artık kapanma aşamasına gelmiştir. Hastanenin tüm doktorları ise istifa ederek hastaneyi terk etmişlerdir... Veysel bey içinse ümit tükenmemiştir... Yeni bir ekip kurmaya karar verir. Bu konuda kendisine yardımcı olabilecek tek kişi ise kızı Yelda'dır. Kendisi de doktor olan Yelda, tıp fakültesindeki tanıdığı doktorları bir araya getirerek ekibin oluşmasına öncülük eder. Ve macerada bundan sonra başlar... Hikayesi gerçekten de güzel değil mi?.. Bana Vahide Perçin'in Hürrem Sultan olmadan önceki dizisi, Merhaba Hayat'ı hatırlattı. O diziyi de çok severek izlerdim ve muhtemelen Bu Son Olsun'u da kaçırmadan takip edeceğim. 

Dizinin oyuncu kadrosuna gelmeden önce, oyuncuların hayat verdikleri karakterlerin isimlerini bulamadığım için paylaşamayacağımı belirtmek istiyorum. Hikayeden Yelda ve Veysel beyi kimin canlandıracağını tahmin edebiliyorum ama emin değilim  ve o yüzden onu da es geçeceğim. Ne uzattım ama!.. Tamam tamam, dizimizin başrol oyuncuları; Engin Öztürk, İpek Karapınar, Nur Fettahoğlu, İlker İnanoğlu, Sinem Öztürk, Burak Yamantürk, Ceyda Tepeliler ve Yıldıray Şahinler'den oluşmakta... Yine dayanamadım, yazayım... Yıldıray Şahinler, Veysel karakterini; İpek Karapınar ise kızı Yelda'yı canlandıracaktır kesin... Ama emin değilim, ahkam kesemem... Dizi muhtemelen Eylül ayı ortalarında yayın hayatına başlayacaktır. Ben de dört gözle beklemedeyim yapımı...

Poyraz Karayel

Bir mafya dizimiz de oldu... Ben notlarım arasına almayı unutmuşum aslında, Poyraz Karayel'i. Değerli takipçim Aserat54 sağolsun hemen hatırlattı... Dizi hakkında da pek bir bilgim yok, tam da bu sebeple... Ama şöyle bir baktığımda güçlü bir kadro görüyorum. Hikayesine gelirsek, İşlemediği bir suç yüzünden polislik görevinden uzaklaştırılan ve kayınpederi tarafından da oğlundan koparılan Poyraz Karayel'in onu geri almak için emniyet amiriyle yaptığı anlaşma sonucu bir mafyanın içerisine girmesi ve bu mafya babasının kızı olduğundan habersiz Ayşegül'e aşık olması sonrası yaşanacaklar anlatılacak... Üzerine bir şey bilmeyince ne berbat bir anlatım değil mi?.. Kulaklarımı çekiyorum efenim sizin için de kendimin...

Dizinin başrollerinde, İlker Kaleli, Burçin Terzioğlu ve Musa Uzunlar bulunmakta. Yine karakterlerinin ismi yok kusura bakmayın... Dizinin Eylül ayı içerisinde yayın hayatına başlaması planlanıyor...

Alın Yazım

Kanal D'nin tabularından birini daha yıktığı bir iş, Alın Yazım. Bugüne kadar günlük dizi yayınlamak konusunda inat eden Kanal D'nin bu inadını kırmasına işaret etmekte yani dizi. Muhtemelen hiçbir zaman izlemeyeceğim bir dizi, yine aynı zamanda. Günlük dizilerin olay örgülerinden nefret ediyorum çünkü. Cehenneme düşseniz bu dizilerde yandığınız kadar yanmazsınız, o derece... Yine de, izlemek isteyecekler için hikayesinden ve karakterlerinden biraz bahsedelim... 

Tüyleri ttttiken tttttiken (t leri okurken bastırın lütfen sizde) edecek bir hikayesi var Alın Yazım'ın tam da tahmin ettiğim gibi... Çok büyük bir mirasın tek varisi olan Asya, o mirası ele geçirmek için onu yok etmek isteyecek kadar gözleri körelmiş yengesi Aysel'le boğuşacaktır... Yengesinin öldü bildiği Asya, Aysel'den günü geldiğinde intikam almayı bekleyen Levent tarafından bir yetimhaneye bırakılmış ve tüm yaşamı adım adım takip edilmiştir... Bakalım Asya'nın başına neler neler gelecek... Ben bakmayacağım tabi, bakmak isteyenleriniz bakacaktır...

Dizinin başrollerinde, Duygu Gezer (Asya), Ozan Dağgez (Yiğit), Yeşim Gül (Aysel), Orhan Aydın (Kürşat) ve Aziz Sarvan (Levent) bulunmakta... Yapımcılığını Nilgün Sağyaşar'ın üstlendiği dizinin senaryosu ise Nebahat Küçükazay, Necati Küçükazay, Zeynep Alev Uzma, Ayça Ebru Ertürkler ve Arzu Birol tarafından kaleme alınacak. Yönetmen koltuğunda da Canan Evcimen ve Atilla Cengiz oturacak. Alın Yazım, 1 Eylül pazartesiden itibaren, hafta içi her gün saat 10:00 da ekrandaki yerini alacak...

Anlaşıldığı üzere Kanal D, bu yıl oldukça iddialı başlayacak sezona... Geçen seneki vehameti tekrar yaşamak istemedikleri ortada. Bu dizilerden birkaçı muhtemelen sezonun sonunu göremeyecek ama umarım, hak edenler yayın hayatını başarıyla sürdürürler... Yine umarım, Kanal D reyting uğruna bu yılda ekranda katliamlar yapmasın...

Kanal D'ye yeni sezonda oldukça iddialı olduğu projeleriyle başarılar, bizlere de iyi seyirler dilerim...

Sevgilerimle...

Beklenen Kral

twitter.com/BeklenenKral

BeklenenKral@gmail.com