Başladığı ilk günden beri bir bölümünü dahi kaçırmadığım ve her ne kadar çoğu anında kendimi sinirden yesem de, başarısını yadsıyamacağımız bir yarış Survivor All Star... Halen 'All Star' fikrinin yanlış bir karar olduğunu düşünmekle birlikte, en azından insanların gerçek yüzünü göstermesi açısından bir ders niteliği taşıdığını da atlamamalıyız. Yani aslında psikolojik bir vak'a olmasının yanında, aynı zamanda bir okul da...
Bizim için bir okul değil elbette; yarışmacılar için okul... Geçtiğimiz sezonlarda yarışan ve All Star'la birlikte yeniden mücadele sergileyen isimler, aradan geçen zamanın kendilerinde bıraktığı tahribat ya da kazanımlarla karşımızdalar. Haklarını yemeyelim, bazıları ilk gördüğümüzde nasıldılarsa şimdi de o noktadalar...
Turabi
İlk yarıştığı sezonda nasılsa, halen aynı olanlardan kendisi. Tabi böyle dedim diye sanmayın ki, bu iyi bir şey. O zaman nasıl katlanılmazdıysa, şimdi de aynen öyle katlanılmaz ve egosunun rüzgarıyla kendi bildiklerini okumaya devam ediyor. Her seferinde mutlaka bir isme takıyor ve onun üzerine oynuyor. Bunu yaparak yarıştığı önceki sezonda başarılı olmuştu ancak, bu sefer her şey eline ayağına dolanıyor... Önce Hakan'a takan ve onun zekasını aşırı iyi kullanmasıyla sürekli diskalifiye edilen Turabi, baktı ki olacak gibi değil; ondan elini eteğini çekti. Elbette kendisine yeni bir hedef belirlemeyi de ihmal etmedi; Hasan en iyi alternatifti. Sessiz sakin yapısı ve yarıştığı önceki sezona göre daha az başarı göstermesiyle kolay lokma olarak gördü. Gördüğü gibi de, yenilgiyle yüzleşmeye başladı. Zira artık halk böyle beylik oyunlarını izlemekten hoşlanmıyor ve bu da Hasan'a yarıyor. Hakan nasıl Turabi'yi defalarca diskalifiye ettirdiyse, Hasan da defalarca birinci çıkarak en büyük yenilgiyi tattırdı; Turabi'ye... Tabi o akıllanacağı yerde bildiğini okumaya devam ediyor. Ne kadar doğrudur bilmem ama ortalığa saçılan SMS oranlarına göreyse değil birinci olmak ikinci olması bile bu saatten sonra ancak bir şans olabilir gibi duruyor.
Demek ki neymiş; Papaz her gün aynı pilavı yemezmiş...
Hilmicem
Geçtiğimiz sezonun 'sevgi kelebeği', bu sezonun 'yancısı' kendisi. Bunu sadece ben demiyorum, herkes böyle söylüyor ve ne yazık ki o, bu özelliğiyle işte tam da değişenlerin başında geliyor... Murat'la olan mükemmel arkadaşlığı, onu büyük bir başarıya sürükledi ve birinci olarak Survivor'ı kazandı. Şimdi de kendisine hiç olmayacak birini arkadaş belledi ve onunla olan yakınlığı, hakkındaki tüm izlenimleri yok etti. Meğersem kiminle arkadaş olursa öyle davranıyormuş, Hilmicem ve bundan da hiç gocunmuyormuş. Gerçekten üzücü... Başarılı bir yarışçı ancak, adadan ülkeye döndüğünde -şampiyon olsa dahi- en büyük yenilgiyi yaşayacak isimlerden olacak. Zira gittiğinde olan beğeninin yerini, bambaşka düşünceler çoktan ele geçirdi...
Bozok
Duygu ile girdiği kavgalar sebebiyle, yarıştığı ilk sezon boyunca ne iyi performanslar sergileyebildi ne de kendisini tam olarak gösterebildi. O yüzden onu All Star'da gördüğümde gerçekten şaşırmıştım. Ama o özellikle -yeniden yarışa dahil edilen- Duygu'nun elenmesiyle, performans noktasında kendisiyle ilgili izlenimleri yıkmayı başardı. Hakkını yemeyelim, başarılı isimlerden birisi de o adada. Ama kişiliği için diyecek pek iyi bir lafım yok, ne yazık ki hâlâ... Duygu gibi üzerine oynayan biri olmadığından, bu yanını tam olarak göremiyoruz ama sinirlendiği zaman takındığı tavırlardan, daha önce yarıştığı sezondan farklı bir yerde olmadığı açık. Sonuç olarak kendisiyle ilgili tek iyi izlenimim performansı, geri kalan her konuda bir önceki yarıştığı sezon olduğu gibi sınıfta kaldı...
Hasan
Yarıştığı önceki sezon, olabildiğince sivri ve antipatik olarak gördüğüm bir isimdi. Bu sezon için de aynı performansı bekliyordum kendisinden ama öyle olmadı. Ben Turabi gibi rol yaptığını düşünmüyorum yalnız. Yaşananlardan ve hakkında söylenenlerden ders aldığını düşünüyorum. Sessiz, sakin ve o zaman olduğu gibi de çalışkan değil. Bundaki etken de, elbette Turabi... Tabi o etkinin iyi yanıysa, artık her eleme konseyinin birincisi çıkması...
Hakkında hep iyi şeyler de yazmayacağım bu arada. Sürekli dedikodu yaptığı noktasında Turabi'ye katılıyorum. Ama Turabi'nin de sürekli dedikodu yaptığını düşündüğümüzde iğneyi önce kendisine batırmasını öneriyorum. Bir diğer nokta, yarışlarda bir gelenek halini alan kural hataları. Artık katlanılmaz boyuttalar ve aceleciliği yüzünden takımına sürekli puan kaybettirdiği açık. Son noktaya gelirsek, yanlış kişileri yoldaş seçmesinden rahatsızım... Özellikle de adalar birleştikten sonra ahbap olduklarının, bu zamana kadar yaka silktiği Turabi'den farklı bir yerde olmadığını fark edememesine ise şaşkınım...
Sahra
Turabi hakkında ne kadar olumsuz düşüncelere sahipsem, onunla ilgili de aynı düşüncelere sahiptim başlarda. Yarıştıkları önceki sezonu herkese zehir etmişlerdi zira ikisi ama o bu sezon değişenlerden olmayı seçti. Arada bir şirazesi kaysa da, artık daha tutarlı ve insanları yargılamak noktasında daha az peşin hükümlü. Bunun yanında, yemek ve oyunlar dışında her konuda uyumlu. İkisi söz konusu olduğunda halen, eski Sahra bu arada gözümde. Ve bunun meyvesi olarak da, geçen sezon diskalifiye ettirdiği Berna ile barıştılar. Sahra noktasında pek bir sorun görmüyorum bu barışta ancak, Berna noktasında değineceğim birkaç nokta kesinlikle olacak. Kendisine bir nebze de olsa çeki düzen verdiği için teşekkürler...
Begüm
Hakkında yazacak pek bir şeyim yok. Geçtiğimiz sezon sunduğu Survivor Panorama yarışmasının devam etmesi ve sunucusu olmayı keşke kanala dayatsaydı da, adaya gitmeseydi. Başarılı bir yarışçı değil, psikolojisi de sağlam değil. Hakkında söyleyebileceğim tek şey, pek bir güzel...
Merve
Kendisi hakkında destanlar yazabilirim hiç usanmadan. Ünlüler takımının Turabi'si olarak gördüğüm Merve, onun barındırdığı birçok olumsuz özelliği ne yazık ki içinde barındırıyor bu sezon. Geçtiğimiz sezonun sonlarında değişen kişiliği, daha da katlanılmaz bir hale gelmiş durumda ve narsisizmin yarıştaki başarılı öncülerinden kesinlikle... Onunla ilgili geçtiğimiz hafta bir yazı kaleme almıştım ve aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum, okumak isterseniz buradan buyurun. Ve rica ediyorum, lütfen artık ağlamasın. Zira ağlamalarına katlanamıyorum...
Anıl
Merve nasıl Ünlüler adasının Turabi'si ise o da Hilmicem'i... Yarıştığı önceki sezon Hilmicem gibi kendisine iyi bir rol model bulan Anıl, şuan yarışın yardımcı sunucusu olan Alp Kırşan sayesinde Türk halkı tarafından olabildiğince çok sevilmişti. Ama o bu sezon, yine tıpkı Hilmicem gibi kendisine kötü bir rol model bulunca değişiverdi... Merve ile olan kankalığı, bitmek bilmeyen sakatlığı, sakatlığı bitse de bir türlü düzelmeyen performansıyla kendisine, 'atıl yarışçı' gözüyle bakıyorum. Haftalarca kendisini acındırarak birinci olan ve bundan gurur duyan Anıl hakkında, bunlardan başka söyleyecek çok bir sözüm yok. O da girdiği kabın şeklini alanlardan ve Hilmicem gibi ülkeye döndüğünde, en büyük yenilgiyi tadacaklardan olacak...
Berna
Sahra'nın diskalifiye ettirdiği, suçsuz bir kimseydi gözümde. Yeniden yarışa katılmasıyla birlikte de, pek bir sevinmiştim. Ama onunla ilgili de değişen çok fazla fikrim var geride... Evet çabuk sinirleniyor, üzerine gitmezsen de mum alevi gibi kısa sürede sönüyor ancak artık katlanılmaz boyutta çok sinirleniyor... İnsanlar da bir-iki-üç sabrediyor ama bir yerden sonra her şey ister istemez patlak veriyor. Türkçe noktasında yetersiz olduğunu sürekli dile getiren ama bilmediği Türkçe hakaret ve küfür olmayan Berna, istisnasız her hafta bir-iki kez bip'lenilmek zorunda kalıyor. Sürekli değişen fikirleriyle de bir o grupta, bir bu grupta kendisine yaşam alanı arıyor ve her değiştiği grupla birlikte bir öncekini düşünmeden satıyor... Bu hafta geçtiğimiz sezon elenmesine vesile olan Sahra ile barıştı ancak, bir süre sonra yakın arkadaşı Begüm ile atışarak nasıl bir tutarsızlık içerisinde olduğunu kanıtladı. Ne yazık ki kendine bir gayret sığınak aradığını düşünüyorum ve tam da bundan yapılan barışmayı ona bağlıyorum... Ondan da ricam, gitsin az ötede sinirlensin...
Serenay
Geçtiğimiz sezonun sırtından bıçaklananıydı o. Bu vesileyle de ününe, ün kattı. Bundan sebep kendisini arkasından bıçaklayan olarak ezilip büzülmesi gereken Merve Aydın'ın, onu bir numaralı düşman bellediğini gördük. Tabi durum böyle olunca yine sarıp sarmalandı ve son birkaç haftadır birinci olarak çıkıyor SMS oylamalarından. Ne yazık ki başarılı bir yarışçı değil. Ada yaşamına iyi uyum sağlıyor ama onun da sürekli ailesini bahane gösterip ağlamasından sıkıldım. Bunun dışında kendisi hakkında söyleyebileceğim pek bir şey yok, başarılar diyebiliyorum...
Hakan
Hakkında yanıldıklarımdan... En başta o kadar düzgün geliyordu ki gözüme, artık ne yazık ki aynı yerde değil. Dedikoduyu çok seviyor, tabi oradaki herkes dedikoduyu seviyor ama o ayrı bir sevenlerden... Sürekli değişen fikirleri ve tıpkı Merve ile Turabi gibi insanları kullanmaya çalışma eğilimlerinden ise oldukça rahatsızım.. Hakkında söyleyecek başka da bir şeyim yok. Bağımsızlığını ilan edip, ayrı bir organizmaya dönüşen saçlarıyla iyi uğraşmalar...
Doğukan
Tek birincilik adayım. Daha önce bu listede Hasan da vardı ama artık yalnızca Doğukan'ın bunu hak ettiğine inanıyorum. Tabi kendisine biraz daha güvenmesi ve pes etmeyi bırakması gerekmekte. Motivasyonu düştüğünde, otomatikman performansı da düşüyor zira. Onun dışında karakteriyle ilgili söyleyecek hiçbir sözüm yok; adam gibi adam. Hakan'ın gölgesinden sıyrılır, kendisine Turabi'yi dost edinmezse alır yürür. Böyle devam ederse, ne yazık ki istediği başarıyı elde etmesi zor. Kendisine içten başarılar diliyorum buradan...
Survivor All Star, dünü bugünü bambaşka ama her haftası olay olan yarış... Bu yarışmacılarla, böyle bir sloganı sonuna kadar hak ettiği ise bir gerçek. Ne diyelim?. Bol sansasyonlar...
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder