Çilek Kokusu: İlk bakış

Sezonun ses getirmesi muhtemel işlerinden birisi olarak iddialı bir yapım-dı-, Çilek Kokusu. Açıkçası aklımda birkaç soru işaretinin var olması dışında, benim de güvenim tamdı. Ama ilk bölümle birlikte o güven biraz sarsıldı ve diğer bölümlerde toparlansa dahi, bir iki pürüzün her zaman baki kalacağı ortada gibi...

Kadro

Dizinin kadrosu, Demet Özdemir (Aslı), Yusuf Çim (Burak), Mert Ekin Daymaz (Volkan), Mahir Günşıray (Nihat), Laçin Ceylan (Selda), Mine Tugay (Elçin), Gözde Kaya (Çağla), Murat Başoğlu (Sinan), Zeynep Tuğçe Bayat (Gonca), Anıl Çelik (Erdem), İdil Sivritepe (Eda), Utku Ateş (Barış) ve Uğur Demirpehlivan'dan (Emel) oluşmakta. Gold Yapım imzası taşıyan Çilek Kokusu'nun senaryosunu Aslı Zengin kaleme alıyor, yönetmen koltuğunda ise Filiz Gülmez Pakman oturuyor...

Ön yargı

Zengin ve Pakman'ın ortak özellikleri, daha önce Kiraz Mevsimi'nde yer almış olmaları. Zengin dizinin ilk senaristi, Pakman da ilk iki bölümünün yönetmeni olarak boy gösterdi. Oldukça da başarılı performans sergilediklerini inkar edemeyiz. Şimdi -yine- ikisini birden Çilek Kokusu'nda görmek, farklı fikirler ortaya attı ama şahsen tahmin ettiğim gibi çıktı. Dizinin klâsik olduğu üzere, birçok diziyle benzer yanları var ama bu artık klişe bir söylem ve yakınma hali olmaya başladı. Daha önceki yazılarımda da dediğim gibi, sonsuz bir konu ağı ve olay örgüsü yok yaratılabilecek. Uçuk fikirlerin de Türkiye'de yeri olmaz. O yüzden arada diğer dizilerden paralel konular/sahneler içermesi çok normal senaryoların. Buna, 'taklit' mantığıyla yaklaşmak ise acımasızlık...

Karakterler

Aslı... Bir pastanede çalışan, tatlı ama oldukça sakar bir kız. Pastacılık konusunda yetenekli de ancak, bir gün hazırlanan pastalardan birini zamanında teslim edememesi başına olmadık işler açtı... Pastayı suratında bulmasının sorumlusu Burak bir de zeytinyağı gibi üste çıkınca, her karşılaşmaları haliyle olaylı oldu. Ama mâlum, büyük aşklar nefretle başlar. İkisi arasındaki sürtüşmenin meyvesi de bu olacaktır. Şimdilik bir numaralı düşmanı olan Burak'ın yüzünden pastaneden kovulan ve pastacılık hayâllerine veda eden Aslı, onların otelinde çalışmaya başladığında neler olacak bakalım. Bu arada annesi de, evlerinde çalışmaya başladı. Yani tam bir, "fakir kız zengin oğlan" durumu. Sonunun varacağı yer de Burak olacak ama benim Aslı'ya yakıştırdığım isim, Burak'ın kuzeni Volkan...

Burak... Antipatiklikte tavan bir playboy. Sevgilisi var ama her gece başka bir kadınla birlikte olmayı gereklilik sayanlardan. Bir de sonradan görme havası var. Otoriter bir baba figürüyle büyümüş olmasına karşın bu kadar rahat bir çocuk nasıl çıkmış bilemedim. Ve açıkçası karakterden hiç hoşlanmadım... 

Volkan... Benim gözde erkek karakterim kendisine ait. Ilımlı, sevecen ve ilgili. Herkesin de ister istemez başarısına ortak. Üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorun yokmuş gibi gözüken Volkan, bakalım Aslı konusunda neler yapacak. Aslı'nın hak etmediği sevgili adayının gölgesinde, doğru aşkı olduğuna inanacak mı, yoksa her şey başlamadan mı bitecek göreceğiz...

Nihat... Disiplini bol bir baba figürü ama aşırı serbest bırakmasıyla, laftan sözden anlamaz, çapkınlığı bitmek bilmez, ukalalığı tavan Burak'ın böyle olmasının ana sebebi de diyebiliriz onun için. Her ne kadar şimdilerde bundan şikayetçi olsa da, bugüne kadar ona ses etmemiş oluşuyla yaşananların zeminini hazırladığını inkar etmez zannediyorum. Etse de, biz görüyoruz zaten...

Eleştiri-yorum-

Dizinin başlarda oldukça iyi aktığı gerçek ancak, ortalarına geldikten sonra yavaşlamaya başlayan hikaye, sonunda tıkanıp kaldı. Yer yer boş ve yavan geçen sahnelerin de bunda büyük bir payı var, elbette. Yeni başlayan bir dizinin ilk bölümü havasından oldukça uzaktı, kısacası. Aslı Zengin'in kaleminin gücünü çok iyi biliyorken, böylesine bir bölümün altına imza atmış olmasına inanamadım. Diğer bölümlerde bu havanın değişmesi gerektiği açık ve şahsen, Zengin'e güveniyorum.

Demet Özdemir, Aslı karakteri için biçilmiş kaftan. Rolü üzerine başarılı bir şekilde giydiğini ve tepkilerinde gayet tutarlı olduğunu düşünüyorum. Doğru bir seçim olmuş kesinlikle. Mert Ekin Daymaz da keza, Volkan karakteri için biçilmiş kaftan olmuş. Havası, hareketleri ve duruşuyla karakterin olması gereken ağırlığını yansıttığı açık. Çıplak sesini bilemiyorum, dublaj yapılıp yapılmadığı noktasında kararsızım ama eğer kendi sesiyse oldukça gür ve etkileyici olduğunu da not düşmek isterim. Yusuf Çim için de iyi şeyler yazmayı çokça istiyorum ancak, ilk bölüm itibariyle ne yazık ki kendisini dizinin 'en zayıf halkası' olarak görüyorum. Fazlaca kullandığı mimikleri ve konuşma tarzıyla karakteri kabullenmemiz için sarf ettiğimiz tüm çabayı yerle yeksan etti. İyi bir oyuncu koçu ile karakterinin üzerinden güzelce geçmesi gerektiği açık. Tabi bir de diksiyon hocası ile görüşmesinde bir sakınca olduğunu sanmıyorum. Bölümün başından sonuna yarı çıplak foto vermekle, bunların üstünün örtülemeyeceğini de ayrıca belirtmekten mutluluk duyarım...

Dizinin en beğendiğin noktası nedir diye sorsalar vereceğim cevap, şüphesiz müzikleri olur. O kadar kusursuz ve başarılıydı ki, Alp Yenier'e bir kez daha hayran olmaktan alamadım kendimi. Kendisini içten dileklerimle kutluyorum. İçerisinde olduğu her yapıma ayrı bir değer kattığı apaçık ortada; bu yönüyle de Çilek Kokusu oldukça şanslı...

Merak edilen başlangıcını tamamlayan Çilek Kokusu, gelecek için umut vermeye kesinlikle odaklanmalı. Şahsen ikinci bölüm fragmanı hiç de fena durmuyor ama benim için çarşamba akşamlarının izlenmesi gereken ilk dizisi değil artık. İlerleyen bölümlerde olumsuz tüm fikirlerimin değişmesi dileğiyle. Yolu açık olsun, bol reytingler...

Beklenen Kral