Başından sonuna tek bir boş sahnesi olmadan ekran macerasına başlayan, gülmekten kırıp geçiren, yer yer de iç geçirten bir dizi... Kiralık Aşk, vaat ettiğini sundu bizlere. O yoğun enerjinin sadece tanıtımlardan ibaret olmadığını kanıtladı. Tüm ekibi içtenlikle kutluyorum...
Kadro
Dizinin kadrosu, Elçin Sangu (Defne), Barış Arduç (Ömer), Salih Bademci (Sinan), Sinem Öztürk (Yasemin), Nergis Kumbasar (Neriman), Levent Ülgen (Necmi), Ferdi Merter (Hulisi), Melisa Giz Cengiz (Esra), Hikmet Körmükçü (Türkan), Kerem Fırtına (İsmail), Sanem Yeles (Nihan), Onur Büyüktopçu (Koray), Osman Akça (Serdar) ve Ender Sakkallı'dan (Vedat) oluşuyor. Ortaks Yapım imzası taşıyan Kiralık Aşk'ın yönetmen koltuğunda ise Metin Balekoğlu oturmakta...
Ön Yargılar
Elbette olduğu gibi kabullenilmedi ilk etapta dizi. Başka dizilere benzeten ve kıyaslayanlar oldu. Şahsen ben de en başında Defne karakterinin, Acil Aşk Aranıyor'daki Nisan karakterine benzediğini düşündüm. Aynı tarzda olan dizileri ve karakterleri ister istemez kıyaslamak durumunda kalıyoruz ama bu demek değil ki, yenisi eskisini aratıyor. Ayrıca sonsuz bir konu ağı ve karakter özelliği yok önümüzde. Elbet bazen ister istemez paralel seyreden yerler olabiliyor. Bu dizi içerisinde bir gelenek halini almadığı müddetçe bir sorun değil benim için. Öyle olmadığını da gördük nitekim...
Hikâye
Dizinin hikayesini, dedesi Hulisi'nin büyük konağının sahibi olabilmek için yenge ve amcası tarafından bir evlilik oyunu içerisine çekilmek istenen Ömer ile abisinin iki yüz bin liralık borcuna karşılık bu oyunun bir parçası olmayı kabul etmek zorunda kalan Defne'nin aşk macerası olarak yorumlayabiliriz. İlk etapta her şey bir oyunken, büyük bir aşkın içerisine itilecek ikilimizin ilerleyen bölümlerde neler yaşayacağı merak edilesi. Özellikle de Neriman'ın, kurduğu oyun gerçeğe dönüştüğünde nasıl bir tepki vereceğini ayrıca merak ediyorum...
Karakterler
Ömer, başarılı, yakışıklı ve idealist bir ayakkabı tasarımcısı. Aynı zamanda da arkadaşı Sinan'la bu amaca hizmet eden büyük bir şirketin ortağı. İdealist olunca insan, elbette yer yer burnundan kıl aldırmaz da olabiliyor ve biz de Ömer'de biraz bunu görüyoruz... Anne babasının ölümünün ardından zorlu bir çocukluk geçiren ve dedesinin mirasını reddeden Ömer, bugünlere dişiyle tırnağıyla gelmiş desek yeri. Pek iyi geçinemeseler de, yengesi ve amcasıyla ilişkileri normal düzeyde ama dedesiyle uzun süreden beri görüşmeyi reddediyor-bu konu ilerleyen bölümlerde açıklığa kavuşacaktır-. Asıl niyetlerinden habersiz, iyiliği için evlenmesini istediklerini düşündüğü Neriman ve Necmi'nin son planları, tam onun istediği gibi bir kızın asistanı olarak işe başlaması ve dikkatini çekerek evlenmesi oldu. Bunun için en güçlü aday da, Ömer'in yeni bir gelin adayından kaçmak için sevgilisiymiş gibi davrandığı ve daha ilk sahnelerinde öpüjük izlememizi sağlayan Defne'ydi. Mâlum bu anları Neriman fıldır fıldır atan gözleriyle restoranda izliyordu. Bu sefer turnayı gözünden vurdukları kesin. Ömer'in aşık olmaya başladığı da...
Defne, güzel, çekici ve abisiyle başı belada bir garson. Öyle büyük hayâlleri olmayan ama olursa da elinin tersiyle itmeyecek bir karaktere sahip. Abisinin elli bin liralık borcuna karşılık 24 saat süre mühletle rehin alınması ve elli bin liranın da katlanarak iki yüz bin lira'ya çıkması ardından bir şeyler yapmak zorunda olduğu kesindi. Tam bu anda da imdadına Neriman yetişti. Önce mırın kırın etti, teklifi de reddetmeye meyletti ama karşılığında dört yüz bin lira alacağını öğrenince, üzerine de abisinin ölüm kalım savaşı eklenince kabul etmek zorunda kaldı teklifi. Belki de ömrü hayatında kabul etmek zorunda kaldığı en iyi şeydi bu. Neriman'ın aldığı kıyafetler, ayakkabılar ve zoraki yaptırdığı bakım sonrasında bambaşka biri, tam da Ömer'in ilgisini çekecek kıvama gelmişti. Onun gözü aslında ortağı Sinan'da ama Ömer'e ilgi duymaya başladığını gözlerinden okumak zor olmadı. Şimdi karşılarında sürtüşmesi bol bir ilişki var. Eminim çok eğleneceğiz...
Sinan, Ömer'in ortağı ve en yakın arkadaşı. Kıdemli bir çapkın aynı zamanda. Gözü, şirketin çalışanlarından Yasemin'de ama onun Sinan'da gözü yok. Hâl böyle olunca, çapkın haller ve edalarla örülü birçok sahnesini izliyoruz onun. Gönlünün bu saatten sonra kayması muhtemel isim Defne, mâlum Defne'nin de ona bir hayranlığı var ve bir gel-git yaşayacağı kesin. Tabi günün sonunda kimi seçeceği de...
Yasemin, güzel, alımlı ve bolca da para hırsı olan bir ...-karakterin şirketteki görevini çözemedim-. Sinan'ın gözü onda, onun da gözü İplikçi soyadında; yani Ömer'de. Tabi bizim oğlanın onda zerre gözü yok. Onca kur ve etkileme çalışmaları her zaman elinde patlayan olarak Yasemin ondan kolay kolay vazgeçmez ve Defne'nin başına bela olur kesin. Defne'nin de imdadına bu durumda, Neriman yetişir. Zira, tırnağının ucu kadar sevmiyor Yasemin'i. Seve seve koruyacaktır Defne'yi. İşin zor Yasemin...
Neriman, çatlak mı çatlak bir ev hanımı. Ev hanımı dediysem sanmayın, çamaşır bulaşık onda. O bildiğiniz kokana. Gözü de, Hulisi'nin en büyük konağında. Onun da bu konağı vermek için tek şartı torunu Ömer'in evlenmesi olunca, sürekli iş üzerinde görüyoruz Neriman'ı. Ömer'in kimle evlenecek olduğunun onun için bir önemi yok gibi ama yine de içten içe sevdiğini düşünmek istiyorum ben. Çapkın kocası Necmi ile iyi uğraşmalar...
Necmi, çapkınlar çapkını... Onun da tek emeli babasının konağının üzerine konmak. Tabi bir de çapkınlıklarında Neriman'a yakalanmamak olabilir. Zira gözlerini oyması muhtemel... Babasıyla pek anlaşamayan, daha doğrusu babası tarafından hâlâ çocukmuş gibi azar yemeyi kabullenmiş olarak; aslında işi zor. Neriman'ın çenesini düşündüğümüzde, iki kere zor...
Hulisi, oldukça varlıklı ama bir o kadar da geçimsiz bir dede figürü... Ömer'le aralarında nasıl bir sorun olduğunu bilmiyoruz şimdilik ama tüm mirasını düşünmeden ona bırakmayı isteyecek kadar seviyor torununu. Hatta o evlenmeden ölürse, gözünün açık gideceğine inanıyor. Bunun için kullanacağı iki isim ise şüphesiz Neriman ve Necmi. Gelecek bölümlerde onun nezdinde nasıl olaylar gelişeceğini çokça merak ettiğim doğrudur...
Eleştiri-yorum-
Barış Arduç'un performansı, en son izlediğimiz Racon'dakinden kat kat üstün. Belki oynadığı karakter onu tutuk yapmıştır bilemeyeceğim ama Ömer'in kalıbı ona çok iyi uymuş. Elçin Sangu ise şimdiye kadar izlediğimiz en hareketli, cıvıl cıvıl rolünde. Onu durgun rollerde görmeye alışık olunca, bu halini yadırgar mıyız acaba dedim ama öyle olmadı. Nergis Kumbasar'ın, deli dolu Neriman karakterini çok iyi giydiği ortada. Keza Necmi karakteri için de, Levent Ülgen'in doğru seçim olduğu kesin. Salih Bademci ve Sinem Öztürk hakkında olumlu düşündüğümü de belirtmeliyim. Tek sorun benim için bölümün konuk oyuncusu Helin Avşar'ın performansı oldu...
Mekan seçimleri noktasında ekibin oldukça başarılı olduğunu düşünmekle birlikte, giyim kuşam noktasında bazı pürüzler var bana göre. Özellikle Arduç'un ceketinin yaka ceplerine iliştirilen mendiller felaketti. Adamın karizmasından ve performansından çaldı kesinlikle. İster istemez gözümüz kaydı zira. Dizinin müzikleri ise enfes. Özellikle jenerik müziğine bayıldım. Aydilge'nin şahane sesi ve yeteneğini yine çok iyi harmanlayıp konuşturduğu bir iş olmuş. Kiraz Mevsimi'nin de jenerik müziklerini yapması noktasında bir iki kişinin eleştirilerini okudum ama onlara önce Toygar Işıklı'yı irdelemelerini öneriyorum... Gayet akıcı olan senaryosu ise umarım zamanla değişikliğe uğrayıp bozulmaz. Böyle sürmesi halinde tadından yenmeyeceği ortada... Yolun açık olsun Kiralık Aşk, bol reytingler...
Beklenen Kral
E peki niye evlenir evlenmez ortadan kaybolcaksin dedi,evlenmesi yeterliken kosk icin
YanıtlaSil