Kanal D'de kışın Poyraz Karayel ile soğuk akşamlarımızı ısıtan Limon Film dizinin tatile girmesi ardından yine çarşambaları, aşina olduğumuz tarzda yeni bir yapımla sıcak akşamlarımızı serinletmeye başladı şimdi de... Kalbim Ege'de Kaldı, Ege'nin uçsuz bucaksız yeşillikleri arasında hem komediyi hem de bin bir entrikayı bir arada sunuyor ve bize de gülmeyi garanti ediyor... Peki bunu başarabiliyor mu?. İşte onun üzerine konuşacağız bugün de...
Kadro
Dizinin kadrosu, Oya Unustası (Zeliş), Alper Saldıran (Mustafa), Eren Hacısalihoğlu (Yaman), Celile Toyan (Iraz Nine), Şerif Erol (Osman), Aslı Omağ (Hatice), Şebnem Doğruer (Emine), Serhat Özcan (Ali), Süha Çağrıcı (Hakan), Nehir Akkaç (Meryem), Lemi Filozof (Cabbar), Neşem Akhan (Halime), Yeliz Akkaya (Fatmanaz) ve Selin İleri'den (Elifsu) oluşmakta. Yönetmen koltuğunda Ömer Uğur ile Eray Koçak'ın oturduğu Kalbim Ege'de Kaldı'yı, Gül Abus Semerci kaleme alıyor...
Handikaplar
Kalbim Ege'de Kaldı'nın ilk handikapı yazının başında da belirttiğim gibi çokça aşina olduğumuz tarzda, bir Ege dizisi olacak olmasıydı. Geçtiğimiz yaz ekran macerasına başlayan ve kış sezonunda da devam etmeyi başaran ancak, kanalın-Star TV- ani bir şekilde bitirme kararı aldığı Güzel Köylü'yü düşündüğümüzde ise ikinci bir handikap vardı ortada. Ama bu handikapların hiçbirisi onun için tehlike arz etmedi. Farklı hikayesi, o hikayenin işleniş biçimi derken; başarılı bir Ege dizisinin yaratıldığını gördük. Güzel Köylü iyi seyirci yaptı, Türk izleyicisi de şiveli Ege komedilerini seviyor ve bu da dizinin geleceği için umut vaat ediyor. Bunun yanında bazı pürüzler de varlığını koruyor...
Hikâye
Dizinin hikâyesi çocukluklarında çok iyi anlaşan ancak daha sonra birbirlerinden tamamen kopan Zeliş ile Mustafa'nın, bir gün köylerindeki Iraz Nine'den aldıkları mektuplarla yeniden buluşması ve hayatlarını tamamen değiştirecek bir dünyaya adım atmaları ardından başlarından geçen entrika dolu olayları resmediyor. Tabi onlar için bu hikayenin, bir de kim olduklarını bilmeden yaşanmış öncesi bulunuyor ve asıl olaylar da zaten oradan gelişiyor.
Gidişat
Zeliş ve Mustafa, Iraz Nine'den gelen mektupların kısa süre öncesinde önce trafikte hiç de hoş olmayan bir şekilde, ardından da bir arkadaş ortamında karşılaşırlar. Her iki karşılaşmanın da sonu Zeliş'in Mustafa'ya uyguladığı yüksek dozda şiddetle sonlanınca, ikili ister istemez birbirlerine düşman olur. Iraz Nine'nin onları yanına çağırıp, çok az bir ömrünün kaldığını ve tek isteğinin mürüvvetlerini görmek olduğunu söylemesi, bunun karşılığında da evi ve tarlasını üstlerine geçireceğini vaat etmesi ise günün sonunda ailelerinin büyük borçları sebebiyle düşmanlığı askıya alıp evlenmelerini sağlar. Neticede Iraz Nine'nin çok az bir ömrü kalmıştır. Ölmesi ardından boşanıp, paylarına düşeni alarak hayatlarına birbirlerinden en uzak yerde devam ettirebileceklerine inanmaktadırlar.
Ama bilmedikleri şey, Iraz Nine'nin onlara büyük bir oyun oynadığıdır. Gerçeği öğrendiklerindeyse iş işten çoktan geçmiş, ikilimiz evlenmiştir. Artık yapacak tek şey boşanmaktır ama bu seferde hangi taraf boşanma davası açarsa, mirasın öbür tarafa kalacağını öğrenirler ve birbirlerini boşanma davası açmaya ikna etmek için çevirmedikleri dümen, çıkarmadıkları olay kalmaz. Sonuç ise hep hüsran...
Karakterler
Mustafa çapkınlar çapkını, bir çıktığıyla bir daha görüşmemeyi kendine adet edinmiş zıpır bir delikanlı. Hayatı akışına göre yaşamayı seven, gerisini de dert etmeyen bir tip. Yani oldukça yaramaz, Zeliş gibi birine de hiç uymaz. Zaten karşı karşıya geldikleri ilk anda da elinde levyeyle canına okudu Zeliş ve düşmanlıkları da bu anda başladı. Iraz Nine'den gelen mektupla köyüne gitti ama bilmediği, büyük bir oyunun göbeğine düşeceğiydi. Tabi Zeliş'e kısa süre içerisinde tutulacaktır kesinlikle. Boşa dememişler, büyük aşklar nefretle başlar diye... Dik başlı gözükmeye çalışan ama oldukça tırsak ve yönlendirilmeye açık olan Mustafa'nın çook çekeceği var onun elinden...
Zeliş ise erkek gibi davranmayı kendine adet edinmiş idealist bir iş kadını. Patronu Yaman'a deliler gibi aşık ama bunu belli edemeyecek kadar da utangaç. Bir gün gelecekte kör kütük aşık olacağını bilmeden önce trafikte, ardında da bir arkadaş ortamında karşılaştığı Mustafa ile evleneceğini söyleseniz; eline levyeyi alıp dalardı herhalde... Ama aşk bu, nerede ve nasıl karşısına çıkacağı belli olmuyor insanın. Önce aşk olduğunu da anlamayabiliyorsun. Anladığında ise daha çok sarılıyorsun ona... Eli maşalı tabirine bire bir uyan ve daha önce ona uyguladığı şiddet en güçlü referansı olan Zeliş, Mustafa'nın başına gelmedik işkence bırakmayacaktır kesinlikle...
Iraz Nine, Gediz depreminde ailelerini kaybetmiş iki kız çocuğunu evlat edinerek büyütmüş ve birbirlerine daha sonradan düşman olan iki bacanakla evermiş tatlı tonton bir kimse. Tek isteği, üvey kızlarının kocaları sebebiyle oluşan husumeti sonlandırmak için onların çocuklarını baş göz etmek. Bunun için kurduğu oyun ise dillere destan... Ayarladığı köyün doktoruyla, iki aylık ömrünün kaldığına herkesi ikna eden ve bu sayede de istediği mürüvveti gören Iraz Nine'nin şimdiki amacı, Mustafa ve Zeliş'i birbirlerini çokça seven bir çift olarak görmek. Boşanmamaları için tüm kartlarını oynuyorken, birbirlerine tutulmaları için hangi planları devreye sokacağı da şimdilik muâllak. Tek güvendiğimiz şey, eninde sonunda bunu başaracak oluşu...
Yaman, Zeliş'in patronu... Zeliş eli kolu gibi olduğundan, onsuz işlerin üstesinden gelmekte oldukça zorlanıyor. Kendisine beslediği büyük aşktan haberi olmadan onu işinin merkezine koyan Yaman, gelecekte bugünlerin acısını çıkarırcasına aşık olacak kesin Zeliş'e. Bu durumda da Mustafa'nın bir numaralı düşmanı halini alacak ve ikilinin sürtüşmelerini izlemek büyük keyif verecek. Köye oldukça yakın bir yerden otel satın almış olan Yaman, köyün de yolunu sıkça belleyecek demektir... Kördüğüm hayırlı olsun efenim.
Eleştiri-yorum-
İlk bölümü oldukça akıcı olan dizinin, ikinci bölümünde yer yer biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Bir yerden sonra Zeliş ve Mustafa arasındaki çatışma hali rahatsız etmeye başladı beni. O kadar çok karşı karşıya geldiler ki bir bölüm içerisinde, sırayla say deseniz yazamam bile o derece. Tamam bu karakterler bir süre birbirlerinin hakkından gelmek için çaba sarf edecek ama bu kadar nefes almadan da mücadeleye girişmesinler. Arada es versinler, unutsunlar düşmanlıklarını. Bizde aralarında bir aşk doğacağı izlenimimizi perçinleyelim. Hep olay, hep gerilim, hep ekşın da bir yere kadar. Zira o bir yerden sonrasında gülmek de zaruri bir hâl alıyor...
Şikayet edeceğim bir diğer mevzu, Oya Unustası'nın taktığı o kemik çerçeve gözlükler. Cidden hiç olmamış ve karakterle aramda bağ kurmamı engelliyor. Tamam, bu kızı güzelleştireceksiniz ve o sürece kadar gözlük yüzünde duracak peki. O zaman ne olur çabuk tutun elinizi. Daral geldi bana çünkü...
Kalbim Ege'de Kaldı, yazdan kışa sarkar mı bilmem ama pürüzlerini temizlediğinde başarıyı hak eden bir yapım halini alacağı kesin. E o zaman durmayın, elinize zımparaları alın azizim...
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder