Koray ve Neriman'ın baştan sona hakim olduğu, neşesi tam kıvamında bir bölümle ekrandaydı bu hafta Kiralık Aşk. Sadece bununla da kalınmadı, uzun zamandır gerçeğini beklediğimiz bir öpücükte yerini buldu. Koordinatları tartışılır ama konunun anlayışla karşılamaya müsait olduğu da açık...
13. Bölüm
Dizinin çarklarının ana dişlilerinden ikisi şüphesiz ki, Koray ve Neriman... Oldukları her sahnede yerlere yatmanız garanti. Birbirlerinden çatlak oluşları ama özellikle de bencilliklerini birbirleri söz konusu olduğunda askıya almaları enfes. Kötülükten beslenip, tatlılıkla yoğuruldukları ise bir gerçek.
Yasemin dışında ilk defa hedef tahtasına başka birini koyan Neriman, gezide Sinan'la Defne arasında bir şey olmasın diye yollara düşmeyi istemekte çok ama çok haklıydı. Mâlum ki, Sinan'ın da niyeti tam olarak buydu. Lakin bir araba serviste, diğeri de Necmi ile birlikte tatil köyünde olunca; Mine'nin insafıyla, yol boyunca aslında tam da ona çektirdiklerinin ceremesini çektiler...
Yolda aldıkları otostopçuyu da bol bol Yasemin'i çekiştirerek çıldırtmayı ihmal etmediler tabi. Kah tökezleyen Vosvos, kah açılan bagaj kapağı derken; vardıklarındaysa deyim yerindeyse posaları çıkmıştı...
Tatil köyünde belki doğrudan istediklerini başaramadılar ama dolaylı olarak emellerine ulaştılar. Bu saatten sonra Sinan açılsa da artık bir önemi kalmadı çünkü. Ancak unutulmamalı ki, bu işin peşini kolay kolay bırakacağa benzemiyor. Yasemin ile iş birliği yapması söz konusu olabilirdi normalde ama o da kalbini İso'ya kaptırdığı için artık tehlikenin 't' sini bile temsil etmiyor. Bu durumda, başka hangi hain planlarını izleriz göreceğiz. Ona neden birden düşman olduğumu da şuan bilemiyorum. Bir ara bunu düşüneyim en iyisi...
Sinan için en iyi aday, Sude. Ama orada da bir firenin söz konusu olduğu ortaya çıktı. Sude'nin gidişinin altında yatan sebep, Neriman onu kıstırıp tehdit ederken anladık ki Sinanmış. Ne oldu, neler yaşandı bilinmez. Ama Sude geri döndüğünde birlikte olmalarının önünde bir engel değil bu durum. Hatta Neriman'ı farklı aksiyonlar içinde görmemiz için güzel bir etkene bile dönüşebilir. Kendisini Yasemin'den soyutladığı zamanlarda da enerjisinden bir şey kaybetmediğini bu bölüm kanıtladı zira. Hele de yanında Koray varsa...
Benim Neriman konusunda tek hayâl kırıklığım, her zaman dediğim gibi Defne ile Ömer'in arasına girmek istemesi olabilir; gelecek için. Evlilik sonrasında hain beklentilerinin olduğu açık. Ömer ve Defne o aşamaya adım adım yaklaşıyor ama o adımların karınca hızında geldiği düşünüldüğünde çok da dert etmemek lazım şimdilik... Bu arada, laf sokmak maksadıyla yazmadım bunu. İkilinin kaçak köçek davranması, aşklarını daha gerçek ve sınanmış bir hâle getirdi. Şu saatten sonra yaşayacakları her şey, bir sınanmışlığın eseri.
Tabi bu durumu herkese açmaları oldukça zaman alacak gibi... Tatil köyünde ıslıklarla anlaşan, ıssız yerlerde bir araya gelip doyasıya aşklarını yaşamak için kıvranan ikilimizin bu fırsatı nadir zamanlarda elde edebildiğini de gördük. Allahtan o nadir zamanda bize beklediğimizi verdiler de, konu huzur içerisinde çözüldü... Koordinatları gelen birçok tepkiden anladığım kadarıyla beğenilmemiş. Lakin buradan sesleniyorum ki, buldunuz da bunmayın. Şimdi kafası atar da sevgili Meriç Acemi yirmi bölüm sonraya yazarsa bir sonraki öpücüğü ne yapacaksınız?.. Azla yetinmeyi bilin... (yetinemedi)
Azla yetinmeyi bilenlerden örnek alarak başlayabiliriz mesela... Evet, Nihan'dan bahsediyorum efenim. İso dururken neden Serdar'a aşık olduğunu başlarda hiç anlamadım. Daha sonra gördük ki, senaristimizin başka bir planının kurbanı olmuş kendisi. "İnsan her zaman doğru seçimler yapamıyor" sözünün de canlı kanıtı gibi bu durum. Türkan'a sorsan torunu mükemmel ama şu ana kadar benim kalbimi kazanan bir tavrı olmadı kendisinin. Kardeşini serserilikleri yüzünden harlı bir ateşin içerisine attığı gerçeği hiçbir zaman değişmeyecek... Defne'nin şansına Ömer gibi birisi çıktı karşısına, ya bambaşka bir dünyanın içerisine düşseydi?. Uzun lafın kısası, o cephe benim için oldukça yaş. Ve Nihan da bu sebeple 'azla yetinmeyi bilenlerden' gözümde. O bereye de artık lütfen bir çare...
Senaristimizin hamlesi Nihan cephesinde bir sorun, Defne çephesinde ise kazanım. Mâlum ki dişli bir rakipten kurtulması sağlandı bu vesileyle. Ömer diye diye ölen Yasemin'in şimdi tek düşündüğü kişi İso. Kabul edilmeli ki, ikilinin sahneleri farklı bir enerji doğurdu. Hikâyeye renk kattığı da gerçek. Ha ben halen Nihan'a çokça üzülüyorum, o da ayrı bir gerçek...
Gelecek bölüm ilk fragmanı Ömer ve Defne aşkı için açılan kapının nasıl da aşkla süslü olduğunu kanıtlar nitelikte. Bir kalp krizi meselesi var ama bu Sinan'ın Defne'yi kıskanmasından doğan ruhsal bir kriz mi, yoksa altından başka bir sebep mi çıkacak göreceğiz. Bakalım haftaya neler neler bekliyor bizleri...
Beklenen Kral
Benim Neriman konusunda tek hayâl kırıklığım, her zaman dediğim gibi Defne ile Ömer'in arasına girmek istemesi olabilir; gelecek için. Evlilik sonrasında hain beklentilerinin olduğu açık. Ömer ve Defne o aşamaya adım adım yaklaşıyor ama o adımların karınca hızında geldiği düşünüldüğünde çok da dert etmemek lazım şimdilik... Bu arada, laf sokmak maksadıyla yazmadım bunu. İkilinin kaçak köçek davranması, aşklarını daha gerçek ve sınanmış bir hâle getirdi. Şu saatten sonra yaşayacakları her şey, bir sınanmışlığın eseri.
Tabi bu durumu herkese açmaları oldukça zaman alacak gibi... Tatil köyünde ıslıklarla anlaşan, ıssız yerlerde bir araya gelip doyasıya aşklarını yaşamak için kıvranan ikilimizin bu fırsatı nadir zamanlarda elde edebildiğini de gördük. Allahtan o nadir zamanda bize beklediğimizi verdiler de, konu huzur içerisinde çözüldü... Koordinatları gelen birçok tepkiden anladığım kadarıyla beğenilmemiş. Lakin buradan sesleniyorum ki, buldunuz da bunmayın. Şimdi kafası atar da sevgili Meriç Acemi yirmi bölüm sonraya yazarsa bir sonraki öpücüğü ne yapacaksınız?.. Azla yetinmeyi bilin... (yetinemedi)
Azla yetinmeyi bilenlerden örnek alarak başlayabiliriz mesela... Evet, Nihan'dan bahsediyorum efenim. İso dururken neden Serdar'a aşık olduğunu başlarda hiç anlamadım. Daha sonra gördük ki, senaristimizin başka bir planının kurbanı olmuş kendisi. "İnsan her zaman doğru seçimler yapamıyor" sözünün de canlı kanıtı gibi bu durum. Türkan'a sorsan torunu mükemmel ama şu ana kadar benim kalbimi kazanan bir tavrı olmadı kendisinin. Kardeşini serserilikleri yüzünden harlı bir ateşin içerisine attığı gerçeği hiçbir zaman değişmeyecek... Defne'nin şansına Ömer gibi birisi çıktı karşısına, ya bambaşka bir dünyanın içerisine düşseydi?. Uzun lafın kısası, o cephe benim için oldukça yaş. Ve Nihan da bu sebeple 'azla yetinmeyi bilenlerden' gözümde. O bereye de artık lütfen bir çare...
Senaristimizin hamlesi Nihan cephesinde bir sorun, Defne çephesinde ise kazanım. Mâlum ki dişli bir rakipten kurtulması sağlandı bu vesileyle. Ömer diye diye ölen Yasemin'in şimdi tek düşündüğü kişi İso. Kabul edilmeli ki, ikilinin sahneleri farklı bir enerji doğurdu. Hikâyeye renk kattığı da gerçek. Ha ben halen Nihan'a çokça üzülüyorum, o da ayrı bir gerçek...
Gelecek bölüm ilk fragmanı Ömer ve Defne aşkı için açılan kapının nasıl da aşkla süslü olduğunu kanıtlar nitelikte. Bir kalp krizi meselesi var ama bu Sinan'ın Defne'yi kıskanmasından doğan ruhsal bir kriz mi, yoksa altından başka bir sebep mi çıkacak göreceğiz. Bakalım haftaya neler neler bekliyor bizleri...
Beklenen Kral
Benim tahminimce Sude'nin Sinan'a olan aşkı platonikti çünkü Sinan çok farklı tepki verdi Neriman ile konuşurken.Yani Sinan'ın hiçbir şeyden haberi yok.Ama Neriman bunu bildiği için Sinan'a davranışı farklı.Onu sorumlu tutuyor.
YanıtlaSilYasemin artık dediğin gibi tehlike olmaktan çıktı.Meriç Acemi'nin muhteşem manevrasıyla Yasemin rotayı İso'ya çevirdi güzel bir gelişme.