Çifte Saadet: İlk bakış

İçerisinde keyif veren birçok unsur taşıyan ancak, tüm bu unsurları elinin tersiyle itmeyi tercih eden bir dizi diyerek söze başlarsam hiç de yanlış olmaz; Çifte Saadet için. Kadro şahane, oyunculuklar da keza ama eksik olan bir şeyin olduğu da ne yazık ki gün gibi ortada...

Kadro ve teknik ekip

Dizinin kadrosu, Fikret Kuşkan (Metin), Şebnem Bozoklu (Perihan), Dolunay Soysert (Hülya), Dila Danışman (Gülşen), Nehir Çağla Yaşar (Birsen), Bedia Ener (Hüsniye), Bora Akkaş (Tarık), Alp Akar (Mert), Berkay Doğan (İzzet Berk), Bâlâ Atabek (Mürüvvet) ve Kaan Büke'den (Mıstık) oluşmakta. Yönetmen koltuğunda Bora Tekay otururken, senaryosu Enver Sülük'e emanet. Yine Fox TV'nin önemli yapımlarından O Hayat Benim'in yapım şirketi Pastel Film imzası taşıdığını da ayrıca not düşeyim.

Tatlı ama...

Fikir çok tatlı. Aynı kocaya sahip olmaya çalışan iki eş ve komik maceraları. Ama işleniş biçimi o kadar sıkıntılı oldu ki, şu an kimi seçse kolu kanadı elinde kalır Metin'in. Hayata bıraktığın yerden başladıktan sonra, aradan geçen zamanı ve o zamanın insanlarda nasıl gereksinimler yarattığını tahmin edemiyorsun elbette. Hele de Perihan gibi, on iki yıl sonra birden ortaya çıkıp sanki dün gitmiş de bu sabah geri dönmüş edasındaysan durum iki kat daha vahim...

Hikâye

Kaçarak evlenen Perihan ve Metin, kaçmalarına yardımcı olduğu için kocasının kapıya koyduğu Hüsniye. Mutlu bir evlilik, Gülşen, Birsen, Mert adında üç çocuk. 2004 yılında gidilmek istenen bir kına ve otobüsün denize düşmesi... Tüm bunların ardından başlıyor hikâye... Perihan'ın bindiği otobüsün denize düşmesi sonrası kurtulan kimsenin olmaması tüm aileyi yasa boğar ve yaşamlarına bir süre Perihan'ın öldüğünü kabul etmeden devam ederler. Lâkin gün gelir Metin komşuları Mürüvvet aracılığıyla çok şeker başka bir kadınla tanışır ve öldüğünü uzunca süre kabul etmediği Perihan'a boş bir mezar yaptırıp, yeni rotasını çizer... 

Hülya tatlı mı tatlı bir kadın. Üvey anneliğin zerresi yok. Öyle ki, Perihan'ın annesine bile yıllarca gıkını çıkarmadan bakmış. Düşünün kadındaki merhamet duygusunun devliğini. İşte tam da böyle olduğu için zaten bir taraf belirlemek gerçekten çok zor. Kadın yıllarca Metin'in iki alyans birden takmasına bile göz yummuş daha ne olsun? Tabi Metin'in gönlünün bir yarısının hâlâ Perihan'da olduğundan da habersiz. 

Perihan ise on iki yıl boyunca her şeyden habersiz, hafızasını kaybetmiş bir şekilde yaşamış. Bir gün uyandığında ise yaşadığı o on iki yılı unutmuş bir vaziyette, hayatına 2004'den itibaren devam etmeye başladı. Hülya'dan şimdilik görünen tek artısı ise şahane yemekler yapıyor oluşu. Tabi o çanta, paralar, hatta kedisinin künyesine kadar bulunmuşken, nasıl oldu da bir kimliğe ulaşılamadı muâllak. Ya yanına almadı ya da denize düşüp kaybolan bir o oldu...

Eve geldiğinde yaşanan curcuna ise evlere şenlik olmalıydı ama dev sıkıldık. Hülya ile karşı karşıya getirilmemesi için verilen mücadele, en çok da evin içinde bağırıp çağırarak konuşurlarken birbirlerini hiç duymamaları çok yavandı... Ayrıca on iki yıl sonra karşılarına çok sevdikleri biri çıkmış gibi de değildi hiçbiri. Bunun en büyük sebebi de Hülya'nın en az onun kadar mükemmel bir eş, evlat ve anne oluşu... Onun için en büyük zorluk da bu olacak. Şimdiden Birsen ve Tarık, Hülya'dan taraf oldular bile. Bölümün sonuna denk gelen karşılaşmalarından sonra da olaylar gelişecek...

Eleştiri-yorum-

Şebnem Bozoklu, Dolunay Soysert, Fikret Kuşkan çok iyi iş çıkartmış. Performansları şahaneydi. Keza Dila Danışman, Bâlâ Atabek (neden yaşıtı roller oynamayı tercih etmediği sorunsalı dev olsa da) ve Bedia Ener de öyle. Lâkin performansına zerre eleştiri getirmemekle birlikte, Bora Akkaş neden bir tipleme ile karşımıza çıkıyor gerçekten hiç anlamadım. Biraz safça bir karakter olabilir ama bu trajik bir tipleme olarak sunulmamalıydı. Komik ve çekici hiçbir yanı yok çünkü. Apartman görevlisi bile ona göre daha sempatik ki, varın siz düşünün...

Evet, dizide olaylar bir şekilde gelişecek ama bize izlemek için güçlü sebepler verdiklerini söyleyemem. Umarım daha sonradan dallanıp budaklanır ve seyirci çekecek bir kıvama erişir. Yoksa o kadroya da performanslara da yazık olur gerçekten..

Beklenen Kral