Kazanmak için ne kadar mücadele edersen et, kaybetmenin eşiğindeysen değişen pek bir şey olmuyor. Ne kadar zafer kazanmış olursan ol, yine yeni yeniden her şey başa dönüyor... Hülya için de durum tamamen bundan ibaret. Ne yaparsa yapsın, yeni bir belanın kapısının aralanmasını engelleyemiyor. Bir savaştan daha yeni çıkmışken, başka bir savaşın içerisinde buluyor kendini aniden. Ve ister istemez sabrı da tükeniyor...
11. Bölüm
Güzel bir aşkın kapısını araladı Hülya. Çocukluğundan beri hayâlini kurduğu Kerim'e artık daha yakın. Ama öyle şeyler de oluyor ki, ona bile tahammülü fazla geliyor. Filiz meselesinde şahsen Kerim'e hak veriyorum. Her ne kadar tam bir baş belası olsa da, oğlunu görmek en doğal hakkı. Ama bu kararı almadan önce Hülya'ya da danışmalıydı. Sonuçta doğuran değil, büyütendir anne olan. Böyle bir adım atıyorsan, öz annesi olmasa bile artık annesi bileceği kişiye danışman gerekir. Kerim'in tek hatası bu. Lâkin bu hatanın onları götüreceği nokta, Hülya'nın öreceği kat kat duvarlar olacak gibi. Hem de artık öpüşmeleri bile bir kaçma, mücadele etme halinden uzaklaşmışken. Her şey olması gereken akışında ilerliyorken... Bakalım Kerim, Hülya'nın gitmeye karar vermesinin asıl sebebini öğrendiğinde nasıl bir yol izleyecek. Bir şeyleri kestrip atacağını sanmıyorum. Bu saatten sonra Hülya'dan vazgeçeceğini ise hiç sanmıyorum.
Hülya ondan vazgeçebilir mi?.. Oldukça yıkıldığını gördük. Düşündüklerinde oldukça haklı. Şimdiye kadar elde ettiği kazanımlar bir kenara, çocuk meselesi çok ayrı. İnsan bağlandığında, kopmayı düşünmek bile istemez. Şimdi o kısır döngünün içerisine hapsolmuşken, Kerim'e karşı tavır almaması da imkansız. Yalnız eğer kararı kesinse, öreceği duvarın malzemesini de iyi seçmeli. Bir çırpıda yıkmak isterse, çarpıp geri sekmesin hayâlleri...
Gelelim Zeynep meselesine... "Bir karakter nasıl haklıyken haksız duruma düşer?" diye bir soru sorulsa, verilebilecek cevap Zeynep'ten başkası olmaz. Kocası aldatmış; yazık. Ondan boşanmak istiyor; vah vah. Ama o kocasını kaybetmek istemiyor; çok haklı. Lâkin her şey buraya kadar. Bundan sonra olanlar, ona hak vermekten çok uzağa taşıyor bizleri. Zira, Hülya'dan ne istediğini gerçekten anlamıyorum.
Mesele Melek'ten, Hülya'ya nasıl geldi onu da bilemiyorum. Neymiş, ablasıyla bir olup Hüseyin'in aklını çelmişler. Buna gerçekten inanıyor mu Zeynep? Yoksa yapacağı fenalıklar için sadece kendince kılıf mı uyduruyor?.. Bana sorarsanız ikincisi olmalı. Evet, ev içerisinde Hülya büyük rakibi. Her konuda ondan daha iyi bir örnek görünüşte. Ancak bu tek başına böyle bir düşmanlık için çok fazla. Hayatını onu bitirmek yoluna adamasının saçmalığına girmiyorum bile. Cem defterini sürekli deşmesi ve gelecek bölüm fragmanında gördüğümüz üzere, ikisini bir şekilde yan yana getirip magazincilere bastırması sadece küçük zaferler elde etmesini sağlayacaktır. Hülya tam olarak istediği gücü elde ettiğindeyse, babası bile kurtaramaz Zeynep'i. Bunu tahmin etmek için alim olmaya da gerek yok.
Ona en büyük ceza, Hüseyin'i ne yaparsa yapsın elinde tutamayışı. Bu cezadan sıyrılıp da kendine Hülya'yı düşman ederse, sonunda pavyona düşmüş olarak bile bulabilir kendisini. Hülya'dan bahsediyoruz; boru değil neticede...
Melek... Gözümde Zeynep'ten çok da farklı bir noktada değil artık. Ciddi ciddi kullanıyor çünkü Kaya'yı. Onun çocuksu saflığını, iyiliğini sömürüyor. Ve işin garibi, her durumda suçlu yine Kaya oluveriyor... Bir insan ne yaparsa yapsın göze giremez mi? O giremiyor. Benim de sinirim haliyle zıplıyor. Melek ya tavrını düzeltmeli ya da Kaya daha fazla elinde oyuncak olarak kullandırılmamalı. Mâlum, her şeyin bir sınırı olmalı... Hüseyin'le ne fışkı yiyorsa yesin ama Kaya'yı daha fazla üzmesin!..
Tabi artık fışkılar yemek için pek müsait olamayacak Hüseyin. Şirketin başına geçiyor. Kerim'le Bayram'ın karşısına dikilip verdikleri ayar işe yaradı. Evet, emelleri Bayram'ı şirketten uzaklaştırmak değildi belki ama birçok yolsuzluğun ve usülsüzlüğün önüne geçecekleri açık. Tabi Bayram'ın son anda fikir değiştirme ihtimali de yok değil. Bir atara bakar, alacağı emeklilik kararı. Yani öyle pek de sevinmesinler şimdiden...
Yine keyifli bir bölüm izledik. Gelecek bölüm fragmanı da görünen yüzüyle Zeynep'in zaferine işaret etse de, hiçbir şey belli olmaz. Günün sonunda Hülya yine el üstünde tutuluyor olursa, kim şaşırır ki?..
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder