İnsan bazen gittiği yolda tehlikenin tam kalbindedir. Birçok adım atmıştır ve her biri başka bir felaketin başlangıcı olmuştur çünkü. İlerledikçe o yol bataklığa dönüşmeye başlamıştır, hatta. Artık felaketler öyle bir boyut almıştır ki; içine çekmektedir kendisini. Batmamak için mücadele eder ama nereye kadar etsin? Mücadeleyi bırakır, bu sefer de bataklık almaz içine. Ne yapacağını bilemez halde öylece beklerken, bir el uzanır. Hiç ummadığı, hiç beklemediği bir yerden hem de. Kurtuluşudur, o el. Aydınlığın habercisidir. Bataklıktan çıkmanın, gerisin geriye dönüp her bir felaketi onarmanın formülüdür. Çünkü gerçekten sevmiştir seni; tıpkı kızı gibi... Hülya için geçtiğimiz sezon sonu büyük bir kaosu resmetmekteydi. Öyle bir bölüm izlemiştik ki, bu sezon boyunca sürekli içimizi yakan bir Hülya izleyeceğiz gibi gelmişti. Ama yeni sezon başladı ve Bayram sayesinde hiçbir şeyin aslında düşündüğümüz gibi olmayacağı kısa sürede anlaşıldı...
22. Bölüm
Hülya, Cevher ailesine büyük iyilikler yaptı. Evet, kötülükler de yaptı ama hepsinin kendi içinde hesaplaşmasını yaşadı ve cezasını da çekti. İyi olmak, kalmak için mücadele etti. Bir yerden sonra dozunu kaçırınca, korku dağları sardı ve Aylin tehlikesi hiç olmadığı kadar yaklaştı. Ancak, Bayram hiç beklemediğimiz bir hamleyle Hülya'nın üzerine yığılacak tüm tehlikeleri kenara savurdu... Açıkçası hiç mi hiç beklemiyordum. Yeni sezon tanıtımları da o kadar ince seçilmiş sahneler/diyaloglardan oluşuyordu ki; yandı Hülya, bitti diyordum. Böylesine güzel bir ters köşeyle, rahat bir nefes aldık sonunda...
Bayram olabildiğince sert ve otoriter bir karakter. Ama bir yanıyla da hem sevgi pınarı hem de neşe kaynağı. Bu da Hülya'nın şansı oluverdi. Dün olduğu gibi bugün de Bayram arkasında olacak ve tüm felaketler böylece sindirilmiş olacak. Yalnız ağzım açık kalarak izlediğim gerçeği değişmeyecek. Bak sen bak, Kerim'in ifadesinden bir şeyler döndüğünü hisset ve çocuğun asıl annesinin kim olduğunu öğren; bunu bir sır gibi sakla. Aylin gelsin, Kerim'e yaptıklarının azmettireninin Hülya olduğunu söylesin, suçu üstüne al; oğlunla aran açılsın... Gerçekten garip adamsın Bayram Cevher, nasıl Hülya'nın sırtı sen olduğun sürece yere değmez; senin de sırtın o olduğu sürece yere değmez artık. Bundan sonra Hülya'yı nasıl maceralarda izleyeceğiz bakalım...
Her şeyi çocukluğundan beri içinde devleştirdiği aşkı uğruna yaptı. Bedelini de kendi içinde ödedi bence yukarıda da dediğim gibi ama yeterli mi?.. Bence yeterli. Karakterin kucağına sezon finalinde çok fazla yük bindirilmişti zaten. Bunun ızdırabı yeter de artar bir insan için... Bundan sonra nasıl bir karakter olarak kalacağı çok önemli tabi. İyi kalmak, kötülük yapmamak için didineceğine inanıyorum ancak, Cem'den öyle kolay kolay kurtulamaz. Hem de elinde kendini ve Mahir'i yakmak için güçlü deliller varken. Bir de Haluk peydah olacak anladığım kadarıyla. Melek'in Hülya'nın bebeğini evlatlık vermekten son anda vazgeçtiği adam (Halen o çocuğun Hülya'nın kızı olduğunu düşünüyorum, evet). O nasıl bir karakter çıkacak, Melek üzerinden doğrudan ya da dolaylı Hülya'nın başına ne işler açacak ayrıca göreceğiz. Melek bu kadar korkmuş gösterildiğine göre, baya büyük bir mücadelede izleyeceğiz yani ikisini de...
Hem tüm bunlardan önce aşılması gereken önemli bir engel var. Aslında bu engel önce Hülya'nın Kerim'in kalbini yeniden kazanmasıydı. Ama bölümün sonunda işin rengi tamamen değişti. Mahir sayesinde nerede yaşadığını öğrendiği aşkına büyük bir heyecanla giden Hülya, gördüğü manzarayı tamamen yanlış anlamasa çok iyiydi. E be Kerim, koca bölüm boyu kızın yanında somurttun da, Hülya uzaktan seni izlediği anda mı keyifleneceğin tuttu?! Üstüne yetmedi, varlığını hissettiğin Hülya'yı iğrenç bir şekilde azarlayıp kovdun! Tamam kızgın olabilir, hakkıdır da. Lâkin her şeyin fazlası da zarar. Zira gerçekten zarar verebilir sonunda, Hülya örneğinde olduğu gibi. İyi ki sonradan peşine takılacak da bulacak...
Hülya hafızasını kaybederse bak sen. Hiç olmadı, Kerim affetsin diye kaybetmiş gibi yapar; Hülya bu. Altından çok da kötü bir şey çıkmayacağına inanıyorum ben yani. Göreceğiz tabi. Şimdi sen affettirmeye çalış kendini Kerim efendi!..
Hüseyin-Melek ilişkisine dair bölümde zerre sahne görmedik. Hüseyin-Zeynep evliliğinin nereye doğru savrulduğuna dair de. Orası biraz sallantıdaydı ama Zeynep'in halinden tavrından her şeyin yolunda olduğu hissi yayılıyordu. Ayrıca, Hüseyin için de keyifsiz denemez. Ekstradan Zeynep'in üzerine de bir iyilik gelmiş sormayın. Yani böyle devam ederse, kimin safında duracağımız kararını almak gerçekten iyice zorlaşacak. Hülya'ya bile oldukça duyarlı davranan Zeynep'e karşı nasıl cephe alabilirim bilmem. Belki de en iyisi Melek için başka bir aşkın yaratılmasıdır. Mesela, o belirsiz karanlık Haluk!.. Olmaz da işte ben şansımı deneyim dedim...
Özlemişim yahu gerçekten. İzlemesini ayrı, yazmasını ayrı... Uzun lafın kısası, Hayat Şarkısı hiç beklemediğimiz bir sezon başlangıcıyla ekrana geldi. Öyle ki ilk dakikadan Bayram'ın başrolünde olduğu bir sürü ters köşesinin içerisinde bulduk kendimizi. Hülya yolun sonuna geldi derken, tam da bıraktığı yerde olduğunu gördük. Başına gelen kazayı da lehine kullanırsa, değmesin keyfine kimse... Dilerim sezon boyu bu enerjisinden dizi bir şey kaybetmez ve seyir keyfimiz yeniden katlanarak devam eder. Bakalım Hülya'nın çocukluğunda saklı aşk mücadelesi, bizi daha hangi maceraların içerisine itecek. Bol şans ve reytingler...
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder