Tahmin edilen ve bir o kadar da istenmeyen olay örgülerinin içerisine girmeye başlayan bir Poyraz Karayel bölümünün ardından yazıyorum bu satırları. Kötü birkaç gün geçiriyorum, biraz kafam dağılsın diye izleyeyim dedim; daha beter gerildim. Hele bölümün sonu için ne desem bilmem. Sadece her şeyin aslında kurmaca olabileceğine tutunuyorum. Ne bileyim, neden olmasın yani?..
76. Bölüm
Eda ile ilgili sanırım her yazıda bir veryansın barındıracağım. Fenomen olabilecek bir karakter yaratılmıştı çünkü. Sezonun ilk üç bölümünde özellikle gümbür gümbür geliyordu. Ancak daha sonra ne olduysa oldu, karakter birden ötekileştirilmeye başlandı. Harcandı, harcandı, harcandı. En sonunda, Ayşegül'le Poyraz'ın arasını bozacak kadar hafif bir kadına evrildi. Haliyle beslenen sevginin de sonuna gelindi. Eda'nın doğruluğunun hiçbir kanıtı olmadığı kızı uğruna, başkalarının hayatlarının içine etmesinin kabul edilebilir bir yanı yok ne yazık ki. "Ben kızımı bulayım, mutlu olayım. Ayşegül'le Poyraz da beter olsun, banane" kafası ilk başlarda izlediğimiz Eda'ya ait değil. Son zamanlardaki Eda ise babasını bile bu uğurda keser. Düşünün o değişimin vehametini... Bu taktiğin izlenirliğe bir katkısı olmayacağı açık. Bölüme gerilim arıyorsan, zaten dört bir yandan gerilimle bitiyor her bölüm. Şimdi böyle bir şeye ne gerek vardı, hiç anlamadım...
Sadece her şeyin bir kurmaca olma ihtimali var gibi. Bana her şey fazla danışıklı dövüş gibi geldi. Tüm yüksek gerilimin, Ayşegül'ün Poyraz'a attığı tokat dahil o kamera önünde yaşanması, öyle hissettirdi. Bir şekilde Eda'nın ikisiyle de konuştuğunu ve bu oyunu tezgahladıklarını düşünüyorum. Zira bölümün başından sonra Sinan da farkettiyseniz hiç ortaklıklarda yoktu. Yok eğer böyle olmadıysa, Ayşegül hiç deşmeyecek mi eve yerleştirilen kamerayı? Gitti Çınar izletti de, demeyecek mi "Bu nasıl iş?" diye? Anlamayacak mı ortada bir dümenin döndüğünü ve hâlâ inanmaya devam mı edecek Poyraz'ın Eda ile aşna fişna yaptığına?.. Ayşegül gibi birisi? Hadi canım sizde... Tüm bunlar her şeyin bir kurmaca olduğunu düşündürüyor. Bakalım, göreceğiz ne çıkacak haftaya altından...
Meltem noktasında ise biraz karamsarlık var içimde. Yüksekten atlamadı anladığım kadarıyla ama buradan çıkacak bir gerilime ya da hüzne ekstradan ne gerek vardı ki şimdi? Öleceğini açıkçası hiç sanmıyorum ancak oldu ki öldü, bu Çınar'ın yanına kâr kalmayacak mı? Poyraz'ın Ayşegül'e yaptığı gibi bir evlenme teklifi olabilir mi diyeceğim lâkin, zaten daha önce araba önünde diz çöküp de yapmıştı. Kaç kez daha yapabilir ki?.. Ne olur o konu da muâllak. Ancak, o kadar güzel bir sosyal mesaj verildi ki kalkıp ayakta alkışlamak istedim. "O zaman neden hayvanlar benimle konuşuyor? -Onları da birinin duyması lazım çünkü..." Bu ne şahane bir repliktir. Bu ne güzel bir mesajdır. Hem pet-shoplardaki hem de sokaklardaki canlar için herkes elini taşın altına koymalı kesinlikle. Sokakta yaşamak onların tercihi de değil, suçu da değil. En azından evlerimizin önüne bir kap su, bir kap mama koyalım. İncilerimiz dökülmez... Meltem de bir hinlik yapsa, hiç fena olmaz gerçekten...
Tabi hinlik konusunda Songül'ün eline su dökemez kimse. Şansına Fatih de aynı kendisi gibi. Söz konusu kendi hayatları olduğunda, diğer herkesi ateşe atabilme meziyetine sahipler. O çocuktan güzel intikam aldı kendince ama bedelini de ödesin isterim. Çocuk arkadaşlarını toplayıp, tenhada kıstırsın bir Fatih'i. Sadreddin öğrendiğinde zaten şişe dizecek. Birilerinin etini yumuşatması şart yani...
Et demişken, kuzu meselesinin dönüp dolaşıp bu noktaya gelme ihtimaline gerçekten şokla yaklaşıyorum şuan. Hatırlarsanız, ikinci sezonda meyhanede kafayı çeken bizimkiler kendilerini Albayın evinde bulmuştu. Taş kafanın kucağında da nereden geldiği belirsiz bir kuzu vardı. Daha sonra yaşanan bir çatışmada da o kuzu ortalardan kaybolmuştu. Sanırım bizim dişi Terminatör de o kuzunun peşinde. Onca insanı, zamanında Taş kafanın kucağında nasıl belirdiğini kimsenin bilmediği o kuzu için öldürmüş olabilir yani. Bu mesele daha ne kadar ilginçleşecek gerçekten çok merak ediyorum. Daha Taş kafanın Orhan Solmaz olmasını sindirememişken, resmen bu üstüne gaz yaptı. İştahımızı iyice kapamaz umarım...
Abisinin intikamını almaya yemin etmiş Savaş'ın karanlık tarafı da iç korkutucu cinsten belirtmekte fayda var. Zafer'i de mumla aratacak gibi. Adamın verdiği mesaj bile ultra vahşet içeriyorken, Bahriler bu sorunlu gerçeğe ne zaman ayacak acaba. Çünkü birkaç hamleden sonra elbet onlara da uğrayacaktır. Olmadı, bu şekilde köşeye sıkıştırdıkları adamlardan biri öter. Olur mu olur, kendilerini bu Savaş Biryol meselesine hazırlamaları şart. Bir de bizim bu Savaş, Nevra ile iş birliği içerisinde ya, ne olur en sonunda kafası atsa ve yollasa onu eşek cennetine? Bence güzel olur. Bir düşünün derim, Ethemcim Özışık... (düşünmedi)
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder