Dürüstlükle hiçbir yere varılamadığı çok oluyor. İyilik yaptıkça, alttan aldıkça tepene çıkmalarını izliyorsun çünkü insanların. Hiç ders almadan hem iyi hem de dürüst kaldıkça da, bir bir her şeyini kaybedişini izliyorsun. Üzgünüm ama bazen kötü olmak da gerekiyor. Karşındaki kartlarını nasıl açıyorsa, senin de öyle açman şart oluyor. Zira satranç oynar gibi bir hamle sonrasını uzun uzun düşünmeye başladıkça, hayatta başka bir çelmenin seni bulması uzun sürmüyor... Ferit ve Hakan savaşında yaşandığı gibi. Aslında bu tek taraflı bir savaş. Hep bir tarafın mücadele ettiği, diğer tarafın mutlak yenilgiyle taçlandığı. Demek ki, artık yöntemleri tamamen değiştirmenin vakti geldi...
16. Bölüm
Hakan ile Ferit arasındaki çekişmeyi ilk bölümden beri aralıksız izliyoruz. Hep dedim, yine diyeceğim; Ferit şimdiye kırk kere paket ettirmişti Hakan'ı. Ama ya hep çok çabuk pes etti ya da üzerinde durmadı. Hepsinin toplamı da bu bölümdeki sonucu yarattı. Sen eğer düşmanınla olması gerektiği gibi mücadele etmezsen, onun seni yok etmesine zemin hazırlamış olursun. Zira verdiğin tüm imtiyazlar, yaptıklarının hırsıyla bilenip seni yok etmek için akıl almaz işler peşinde koşma ihtimalini daha da arttırır. Çünkü neden artırmasın? Yalnız bu sefer durum hiç olmadığı kadar tehlikeli. Tam Nazlı ile evlendiler, Bulut'u yanlarına almaları için de fırsat doğdu derken; her şey tepetaklak olmaya çok yaklaştı. Hem mesele şimdi sadece Bulut'u alıp almamak da değil, Ferit'in tüm kariyeri ve mal varlığı tehlikede...
Yiğidi öldür, hakkını ver demişler. Yalan yok, Hakan çok kallavi bir kötü. Bir dizinin kötüsü nasıl olması gerekir diye sorsalar, direkt onu örnek gösteririm. Çünkü adam boş yapmıyor. Aklına koyduğunun peşinden gidiyor ve ilmik ilmik işlediği kötülüğünü bir çırpıda ortalığa salıp, meyvelerini toplamaya başlıyor. Senaryo matematiğinde kendisine finale değin bir şey olmayacağı garantilendiği için, at koşturması da daha kolay oluyor... Gerçek suçlu masumları karalıyor, masumlar da kendilerini aklamaya çalışıyor. Bu sıradanlaşan döngüde gerçek suçlu her seferinde daha keskin hamleler yaparken, masum olanlar hiçbir yaşanandan ders çıkartmıyor. Bu durumda kötüye de ne kadar kızabilirsin, bilemiyorum doğrusu...
Ferit'in nasıl kurtulacağına dair net bir fikir üretmek kolay değil ama sonuçta ortada bozulduğu için değiştirilmek zorunda kalınan tırlar var ve bunu ispat etmek de zor olmasa gerek?.. Her halukârda yine Hakan'a ulaşamazlar ancak en azından uyuşturucularla bir alâkaları olmadığını kanıtlayabilirler böylece. Yok bu işin ucunu varını yoğunu kaybetmek, hapislerde çürümek noktasına vardırılırsa; biraz abartılmış olur belirtmek isterim. Tamam, siz esas kötüye hiçbir zarar vermemeye yemin etmişsiniz ama masum karakteri de bu kadar sömürmek vicdansızlık olur. Tabi temize çıksa da adı, anıldığı bu kirli durum mahkemedeki kozlarını yok edecek gibi. Yani Bulut'u bir süre daha Ferit ve Nazlı'yla birlikte yaşıyorken görmek imkansız olacağa benziyor...
Bu durumda Nazlı ile Ferit'in evli kalmalarının bir manası var mı? Elbette var!.. Pes etmeden, adını tamamen temize çıkartıp Bulut'u geri almanın yollarını bulmalı Ferit. Hakan'ın kirli işlerini ortaya çıkartmak için de içlerine adam yerleştirmekten daha fazlasını yapmalı. Zaten adam o kadar çok açık verdi ki, Hakan'ın gerçek niyetini anlaması uzun sürmedi... Nazlı ile el ele verip, bu işin üstesinden gelişlerini izlemek istiyorum. Pes etmeden, keskin adımlarla durumu lehlerine çevirmeleri şart. Bu son kötülüğü olsun Hakan'ın. Artık alt edildiği sürecin içerisine savrulalım...
Neredeyse ilk bölümden beri dillendirdiğimiz evlilik, nihayetinde bu hafta gerçekleşti. Geçtiğimiz bölüm sonunda içine itildiğimiz sürecin öyle sancılı geçmeyişi, kafa yormayan bir düzlemde ilerlemesi ise iyiydi. Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşamak sıkıyor mâlum bir yerden sonra. Yalnız Nazlı'yı kurtaranın Deniz değil de, Ferit olmasını isterdim. En azından evlendikleri anda içlerinde birbirlerine karşı en ufak kızgınlık olmadan, saf aşklarıyla evet dediklerini izlemiş olurduk. Birinin aklında "Neden?" sorusu, diğerinin "Bir konuşturmadı ki dondurucuda mahsur kaldığımı söyleyeyim!" isyanı derken; iyi yine evlendiler. Anlayacağınız o ki yine yeni yeniden ölümü gösterip, sıtmaya razı ettiler...
Evlilikten sonraki sahnelere ise tek bir lafım dahi yok. Tam da hayâl ettiğim gibi bir evlilik süreci başlangıcı oldu. Tatlı tatlı atışarak, birbirlerine kızgın görünüp içlerinde aşkla yanarak; olması gerektiği sahneleri verdiler. Nazlı'nın dondurucuda uzun süre kalmasının etkisiyle ateşlenmesi ise tüm o yersiz 'kızgınlık' mücadelelerinin sonu oldu. Aşk, güzelce galip geldi... Ferit'in başına gelenler, ilişkilerini nasıl etkiler? Hiçbir şey olmaz. Nazlı, Ferit'in öyle bir şey yapmayacağına inanır. Ve her şeyin sona ereceği ana kadar da elini bırakmaz. Bu sürecin olumsuz tek yanı, Bulut'u bir süre daha yanlarına alamamanın dışında, o tatlı atışmalarını izleyememek olacak. Mâlum, içerisine düştükleri dertte atışmaya pek sıra gelmeyecek. Ne diyelim, buna da şükür. Oha! Cidden ben sıtmaya razı olmuşum!..
Beklenen Kral
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder