Siyah Beyaz Aşk: Aşka çoktan teslim olmuş iki zır deli... - Beklenen Kral

19 Aralık 2017 Salı

Siyah Beyaz Aşk: Aşka çoktan teslim olmuş iki zır deli...


İnsan müdahale edebildiği her şeyin üstesinden gelebilecek bir varlıktır. Bir şekilde çıkar yol yaratmakta da üstüne yoktur. Ne şekilde olursa olsun, çözüme ulaşmayı da başarır. Peki ya müdahale edemedikleriyle mücadele etmek konusunda nasıldır? Mani olamadığı, istese de sonlandıramayacağı bir şeyin mücadelesi zaten 1-0 yenik başlamaz mı? Neden kalbiyle savaşır ki insan, üstesinden gelemeyecekse? Kendini salsa, karanlık bir dehliz bile sonunda aydınlanmaz mı? Aslı, o canavara aşık olduğunu kabul etse; sizce de rahatlamaz mı?..

10. Bölüm


Aslı'nın mücadelesi artık, aşık olduğunu inkar etmek için bir uğraşa döndü. İlk aşamada ölmemek için mücadele ediyordu, ikinci aşamada abisine bir şey olmasın diye evliliğe razı olmuştu, üçüncü aşamada nefret ettiği bir adamın karısı olmakla mücadele etmeye başladı, dördüncü aşamada nefret ettiği o adamın, içinde bambaşka biri olabileceği hissiyle mücadele ediyordu artık. Beşinci aşamaya geldiğimizdeyse-ki tam olarak ameliyattan yeni çıkmış Ferhat'ın baş ucunda kalbini dinlediği sahneye tekabül ediyor- artık kalbinin kendisi dışında birisi için daha attığı gerçeğiyle mücadele etmek zorunda kalmıştı. Altıncı aşamada, Ferhat'ın öz babasının Namık olduğunu öğrendikten sonra tümden indirdiği yelkenleriyle mücadele etmeye başladı. Karşısında hiç yıkılmayacakmış gibi duran o adamın, böyle bir gerçekle yerle yeksan olabileceğinin farkındaydı çünkü. Daha o yelkenler nasıl suya inmesin?..


Bu güzel bir hamle oldu. Aslı'nın her durumda Ferhat'ın karşısına geçip çemkirmesinden sıkılmaya başlamıştım. Haklı olduğu ya da olmadığı her konuda diklenmek, o yukarıda saydığım mücadelelerle başa çıkmak içindi ama yaralıyordu işte. Aslında içinde masum bir çocuk saklı olduğunu anlaması için de, gözünden akan bir damla yaş yeterli olmuştu. Bölüm içerisinde fark ettiyseniz neredeyse hiç karşı karşıya gelmediler. Birbirleriyle giriştikleri tüm atışmalar da, tamamen artık zevk almaya başlamalarındandı. Hatta Ferhat bu durumdan yararlanmaya bile başladı. Baktı bizim kız hiç olmadığı kadar alttan alıyor; bir kendine minnet bıraktırmalar, teşekkür etmesini beklemeler falan. Çabuk adapte oldu duruma. Ama buradan kendisini uyarıyorum, öyle çok da güvenmesin Aslı'ya. Tırnaklarını çıkarıverir aniden, sonra demedi olmasın. Zira, acımasızca tırmalaması garanti...




Onların bu her daim didişme halinde oluşlarından hoşlanan sadece biz değiliz, gördük ki Dilsiz de durumdan oldukça memnun. Bu sahnelerin izlenirliğe katkısı olduğu da doğru. Bu şekilde dozunda ilerlediği müddetçe, sürekli devam da edebilir. En sonundaki o yan yan bakışlar, gizli gizli gülüşmeler için dahi değer... Tabi her şey böyle güllük gülistanlık değil. Acı gerçeklerin ve bilinmezliğin gölgesinde yaşanacak bir aşktan bahsediyoruz. Finalde işin rengi ne derece değişir bilemiyorum ama güldükleri kadar, başka sebeplerden hüzünlenecekleri de kesin... 


Şahin'in ölmesi başlı başına dertlerin sona erdiği anlamını taşımıyor. Ferhat bir süre öyle sandı ama işin renginin değişmesi çok da uzun sürmedi. Yalnız takıldığım nokta, Ebru'nun bu durumu hiç beklemediğim kadar çok metanetli karşılamasıydı. İnsan babası ölmüş, biraz daha duygu taşır benliğinde. Bir iki mimik daha eksik olsa, sevindi dahi diyecektim öldü diye... Adamın öldüğünü kimse bilmesin diye, öylece gömmesi de ayrı bir mesele. Hadi polis bilmesin diye gizli gizli gömüyorsun da, onu yıkayacak bir imamda mı bulamazdın? Ayrıca oyuncunun üzerine yüklenen karakter için ne yazık ki tam yeterli olmadığını düşünüyorum. Ya rolün hakkından tam olarak gelmek için yardım almalı ya da bir bölüm aniden Ebru'yu değişmiş olarak görelim. Senaristin Ebru üzerinden kurguladığı aksı çok beğenmekle birlikte, izlerken o hissi tam olarak alamamaktan yana dertliyim yani. Bu arada Cüneyt'le ikisini everip uzaklara göndermek de güzel bir fikir olabilir...


O konu hiç beklemediğim bir şekilde gelişti, şaşkınlıkla izledim. Safiye'nin kurtuluşu olmayan bir belaya döneceğini düşünürken, tam bir ters takla durumu söz konusu oldu... Yeter gibi sürekli gizli kapaklı işler çeviren birinin, sinirlendiğinde ev ahalisinin duyacağı gürlükte açıklar vermesi inanılır gibi değil aslında. Evet, bazı insanlar sinirlendiğinde gözü hiçbir şey görmez de; Yeter konuştuğunu da duymaz oluyor. Tabi şimdilik bundan zerrece rahatsızlık duyduğumu söyleyemem. Aksine, iyi ki Abidin duydu konuşmalarını. Büyük bir hayâl kırıklığı yaşadı ama böylesi bir yalanla sonsuza dek yaşamasından iyidir sanıyorum. Safiye işin buralara varacağını en başından düşünüp çenesini tutsaydı, başına bunların hiçbirisi gelmezdi ayrıca. İdil'e tüm gerçekleri anlattığı gün, o gidiş biletini meğerse kendisi kesmiş... Bu arada öldü de sanırım uğradığı gasptan sonra. Hikâyenin böyle toparlanması güzel olmuş, ne yalan söyleyeyim... 


Gelelim esaslı konuya... Uzun zamandır Abidin'in kabuğunu kırması gerektiğine inanıyorum. Çünkü karakterin annesi tarafından dahi her an örselenmesi can sıkıcı boyuta ulaşmıştı. Ferhat'a olan sevgisinin, ne derse yaptığı ayakçısı gibi görünmesine neden olması da sorunluydu. O algının yıkılması için de güçlü bir kırılma gerekliydi. Cüneyt'in Vildan'a reva gördüğü çirkin tavır başlangıcı, Yeter'in sesini ayarlayamayıp çocuğun ondan olmadığını duyurması da doruk noktası oldu. 


Abidin'in karanlık tarafa geçişi böylece sağlam bir şekilde dizayn edildi. Beni en çok etkileyense, merhametiydi. Ne olursa olsun kalbinin iyiliğini hiçbir zaman gölgemeyeceğini gösterdi. Çocuğu Safiye gitti diye, Gülsüm'e emanet etmesi çok şık bir hareketti. Timur Ölkebaş'a ise tebrikler. Bu doyurucu dönüşümü mükemmel bir şekilde yansıttı. Onun performansı bu kadar iyi olmasa, yazılan her türlü sönük kalırdı... 


Sıradan, pek de sorunlu olmayan bir insanın dahi dayısı bildiği kişinin aslında öz babası olduğunu öğrenmesi karşısında vereceği tepkinin nasıl olacağını tahmin edersiniz. Yakıp, yıkması kaçınılmaz... O 'sıradan, pek de sorunlu olmayan' tanımlamasını çıkartıp yerine Ferhat'ı koyarsak peki? "Ne olursa olsun babamdır" diyip de sinesine mi çeker, yoksa tıpkı Şahin'e yaptığı gibi Namık'ın kafasına tek bir kurşun sıkıp şimdiye kadar ona ödettiği bedellerin faturasını mı keser? Elbette ikincisi. İşte o ikincisi, bu saatten sonra Namık'ın Aslı ile uğraşmasının önüne geçecek. Kafasını taktı çünkü Aslı'ya, eğer elinde böyle bir koz olmasa her türlü işini bitirmek için girişimde bulunurdu. Şimdi o duyduğu korku yeter de artar, konuşmasın diye laf dahi atmaz. Yani Yeter'in sinirlendiği zamanlarda hakim olamadığı ses tonu iyiler için kurtuluşun, kötüler içinse cehennemin kapısını aralıyor sanki. Kritik anlarda hep böyle sesinin tonuna hakim olamasa nasıl olur acaba?..

Beklenen Kral

9 yorum :

  1. Zevkle okudum dilinize sağlık .soulede bir fikir söyleyeyim safiye ölecek gülsüm ve abidin evlenecek.tabi bu benim naçizane fikrim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abidin ile Gülsüm akraba olduğu için böyle bir aksa girişileceğini düşünmüyorum açıkçası. Bunun dışında yorumunuz için teşekkürler. :)

      Sil
  2. aslı ile ferhat'ın ilişkilerinin ilerledigi yoldan çok memnunum. kimse ferhat'a asli gibi davranamiyor. hatta eminim şimdiye kadar kimse ferhat'i asli kadar aglatamamıstir. eşitlendikçe aşkları da tamamlanacak.
    namik'ın asli'dan korkacaği konusunda sizinle ayni fikirde degilim. bence namık bu sırri bildigi ve digerleri gibi susturabilecegi biri olmadigini düşündügünden asli icin daha da tehlikeli biri olacak. insallah sizin dediginiz gibi olur da asli'nin yakasindan düser.
    kaleminize sağlik 👍👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başlangıç noktası sorunluydu ilişkinin ama sonradan güzel toparlandı. Şimdi ilerledikleri yol da dediğiniz gibi, ne tam teslim oluyorlar ne de ilk zamanlarda olan kalın duvarlar var. Böyle ilerlemesi güzel.

      Fragmanı izledikten sonra aynı düşünceye ben de kapıldım ne yazık ki, Namık'ın geri adım atacağını düşünmüştüm ama yanılmışım o kısımda. Tabi Yeter'in her türlü onu engelleyeceğine inanıyorum.

      Değerli yorumunuz için teşekkürler. :)

      Sil
  3. Kaelminize sağlık,çok güzel noktalara değinmişsiniz...Hatta senaristimiz de bazı yorumaları okuyor ki Safiyeyi çıkardı.Yerinde gitti.Bir evde o kadar çetrefil iyi değildi.Bende Ebrunun tutumunu beğenmedim.Babası değilde,sanki bağlı olduğu birini kaybetti.Bize kızı olduğu duygusunu hissettiremedi.Ve Şahinin gömülme sahnesi de olmadı.Ama geneli iyi tabii ki senarist değişikliği çok iyi oldu.Ama korkuyorum.Bu reytingler yüzünden kanal harcamaz inşallah dizimizi,sizin bu konudaki fikrinizi de çok merak ediyorum...Sosyal medyada ve kendi internet sitesinde bu kadar izlenen bir diziyi gözden çıkarmaz umarım...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebru'nun getirildiği nokta elbette en başından plânlanmış değildi. Senaristimizin güzel bir hamlesi oldu diyelim. Neden güzel? Çünkü beklenmedik işleyişler ayrı bir heyecan katıyor izlediğin işe. Tabi burada gözardı edilen şey oyuncunun bu güçlü performansın altından kalkıp kalkamayacağının irdelenmesi olmuş. "Keşke..." diyor insan... :)

      Reyting kısmına gelirsek, dizi Kanal D'nin kendi dizisi. Yani aracı bir yapımcı şirket yok, para içeride kalıyor. Elbette bu durumda iç yapım dizilerinin düşük reyting alsa da, ekranda kalması mümkün oluyor. Ki, Siyah Beyaz Aşk çok iyi reytingler alıyor. Olaya, rakiplerin aldığı afaki reytingler penceresinden bakmayın, 5 üstü reyting alan bir dizinin bitirilmesi için hiçbir sebep olamaz. Hele de dediğim gibi iç yapımsa, tolerans eşiği daha da düşüyor bile. Merak etmeyin, kolay kolay SBA'ya bir şey olmaz. :)

      Sil
  4. Bence de tespitler güzel. Seyircinin yorumu dikkate aliniyor. Safiye çikti. Ferhatin niye pijama giymediğine değindiler. Ferhat asliya aşkini kabul edemiyor aslinda ve namik asliyi basindan beri istemiyor ki asli gercegi oğrendiğine göre pek rahat birakmaz gibi geliyor. Adam ferhatin aşik olduğunu biliyor ama zarar vermek için uğraşacak gibi.

    YanıtlaSil
  5. Bence de tespitler güzel. Seyircinin yorumu dikkate aliniyor. Safiye çikti. Ferhatin niye pijama giymediğine değindiler. Ferhat asliya aşkini kabul edemiyor aslinda ve namik asliyi basindan beri istemiyor ki asli gercegi oğrendiğine göre pek rahat birakmaz gibi geliyor. Adam ferhatin aşik olduğunu biliyor ama zarar vermek için uğraşacak gibi.

    YanıtlaSil
  6. Dizi guzel ancak namik tam başa bela bir tip. Onun elleri temiz ferhatin ku kirli kalmis. Bu aşkin sonu ferhat içeri girer asli onu bekler.

    YanıtlaSil