Beklenen Kral
Zihni Göktay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zihni Göktay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Aralık 2014 Çarşamba

Ulan İstanbul: Yaren neredesin?


Reytinglerde büyük bir düşüş yaşamaya başlayan ve geçtiğimiz bölüm aldığı dokuzunculuktan sonra, bu hafta on ikinciliğe kadar düşen Ulan İstanbul'un üzerinde de kara bulutlar dolaşmaya başladı... Paramparça'nın resmen reytingleri silip süpürdüğü pazartesi gününde, Ulan İstanbul en çok zarar gören yapımlardan oldu. Aslında senaryo birçok zorlama/hata barındırsa da, bu kadar düşük reytingleri hak ettiği kesinlikle söylenemez. O yüzden oturulup, seyirciyi geri çekmenin planları yapılmalı artık inceden. Sevdiğim bir diziyi daha kaybetmek istemiyorum!..

18 Kasım 2014 Salı

Ulan İstanbul: Çek git


Oldukça fazla olayın bir araya sıkıştırıldığı bir bölümle ekrana gelen Ulan İstanbul, bu hafta resmen beyin devrelerimi hasara uğrattı... Tabi içerisinde bir de reklam saklıydı... Malum pazar günü Şeref Meselesi yayın hayatına başlıyor ve Kanal D reklam taktiğinin suyunu çıkartarak, bir de Ulan İstanbul içerisinde reklam yaptı. Neyse isyan bayrağını açmayacağım ama hakkında bir analiz yazdığımda bu suyu çıkan tanıtım ve reklamlara oldukça fazla dokunduracağım... Lafı fazla uzatmadan dün akşam yayınlanan yirmi ikinci bölümün analizine başlayalım...

21 Ekim 2014 Salı

Ulan İstanbul: Hayati'nin imtihanı


Yine çetrefilli, komik, heyecanlı ve bol ele yüze bulaştırmalı bir bölümdü dün akşam izlediğimiz, on sekizincisi... Bölümün sonunda, yaratılan kurgu ağı sayesinde her şey birbirine o kadar mükemmel bağlandı ki etkilenmemek elde değil, Uğraş Güneş'in kaleminden... Lafı daha fazla uzatmayayim ve başlayalım bölümün analizine...

30 Eylül 2014 Salı

Ulan İstanbul: Ev hali


Şüphesiz bu zamana kadarki, en iyi bölümdü dün akşam izlediğimiz on beşincisi. Ne kadar güldüğümü dahi hatırlamadığım bölümün başrolünde ise Şehriban yer alıyordu. Bir insanın her hareketi, her söylemi, her tepkisi bu kadar mı komik olur?.. Zeynep Kankonde resmen döktürmüş bu bölümde. Zaten, kendisine kim "Şehriban ol" demişse, tam on ikiden vurmuş kesinlikle... Daha fazla uzatmadan sözü, gelelim bu bölümün analizine...

23 Eylül 2014 Salı

Ulan İstanbul: Büyük bir sihir


Dizinin ilk bölümünün havasında başladı, dün akşam yayınlanan on dördüncüsü... Zira elde avuçta ne varsa, artık yoktu. Sıfır(!) noktasındaydılar-anladınız siz onu-. Ve Kandemir'in, ilk bölümde olduğu gibi İstanbul'a saydırmasıyla başladı dizi. İlk bölümden farklı olarak denizde bir yatta değil, kıyıdaydı. Ve sahnenin sonunda etrafında da haramileri durmaktaydı... Paraların ortadan kaybolmasına, en başından beri hiç üzülmedim biliyorsunuz. Üzüldüğüm tek nokta, Doğan'ın ölümü olmuştu bu süreçte. Zira, çetemizin de yanan içinin en harlı köşesi Doğan için kavrulmaktaydı... Ve şimdi yeniden ayakta durmanın ve Ali Rıza'yı kurtarmak için, en baştan mücadele vermenin zamanıydı... Lafı daha fazla uzatmayayım ve on dördüncü bölümün analizine başlayalım...