Ekrandan Haberler - 17 / 9-16 Şubat 2015

Yeni bir Ekrandan Haberler'den merhaba... Bakalım geçtiğimiz haftadan bugüne, ekrana dair hangi gelişmeler meydana gelmiş... 

Haber Başlıkları

- Ulan İstanbul (kaç kişinin izlemesi gerek?)

- Beş Kardeş (gidenin yerine...)

- Acil Servis (gün değişikliği)

- Küçük Ağa (4 isim ayrılıyor)

- Kösem Sultan (çekimler başlıyor)

- Ve Kazanan (başlıyor)

- Bu Tarz Benim (format değişikliği)

- İşte Benim Stilim (mahkeme kararı uygulandı)

Kiraz Mevsimi: Sevgililer Günü

Dün akşam sevgililer gününe özel bir bölümle ekrana geldi, Kiraz Mevsimi. Hem romantizm hem de bir dolu aksiyonun içerisinde, Ayaz ve Öykü'nün maceralarını izlemek ise pek güzeldi. Çiftimize özel bu bölümün, analizinde de sadece onlar olsun istiyorum ve bu yüzden, yazı boyunca onların sahnelerini okuyacağınızı baştan belirteyim...

Gülhan'ın Galaksi Rehberi: Bu macera daima sürmeli...

Gezi programları, insanoğlunun en büyük tutkularından birisine ışık tuttuğu için her zaman dikkat çeken ve beğenilen yapımlar olmuşlardır. Öyle ki ne kadar kusur bulsanız da, gezgininden hoşlanmasanız da, sırf gidilen yerleri merak ettiğinizden izlersiniz çoğu zaman ve keyif almak için direnirsiniz. Bazense tam tersi olur, gezilen o muhteşem yerler bile ikinci planda kalır ve sırf gezginini izlemek, anlattıklarını dinlemek istersiniz... Bu denklemin 'direnme' kısmında, birçok isim sayabilecekken; 'gezilen yerlerin bile ikinci planda kaldığı' kısmına sadece bir kişiyi koyarsınız, Gülhan Şen...

Poyraz Karayel: Daima sınanmak

Büyük bir ters köşe ve yine aynı büyüklükte bir çıkar oyunuyla ekrana geldi dün akşam Poyraz Karayel. Poyraz'ın verdiği mücadelenin haddi hesabı yokken, her geçen gün omuzuna bir o kadar yük daha biniyor ve bir kargaşa denizinde yüzmeye çalışıyor... Şimdi de Sinan'ı kaybetmekle karşı karşıya ve yapmadığı bir şey yüzünden bu duruma düşmesi gerçekten üzücü. Bunun altındaki isim olarak, Sadrettin ise tabi ki her zaman nefret edilesi...

Ulan İstanbul: Güle güle ve hoş geldin...

Tam tamına 33 bölüm oldu Ulan İstanbul'la tanışalı... Her türlü duyguyu bir arada yaşadığımız nadir dizilerden birisi oldu. Yeri geldi güldüğümüz kadar çok üzüldük, yeri geldi eğlendiğimiz andan çok duygulandık. Bazen tesadüflerin çokluğundan sıkıldık, bazen de her tesadüfün bir şekilde alt ediliyor olmasından usandık. Çoğu zaman Ceyhun'u her olayın göbeğinde görmekten rahatsızlık duyduk, çoğu zaman da gözlerimiz Ceyhun'u arar oldu. Biz her duyguyla birlikte, onunla her türlü kargaşayı da yaşadık içimizde. Ve dün akşam, Ulan İstanbul'un televizyon macerasının son perdesini izledik. Evet, bir yerde bitiyordu ama aynı zamanda başka bir yerde yeniden doğmaya hazırlanıyordu...