Kaçmak istediğin hayatın çemberiyle sarılıysa etrafın, ne kadar mücadele edersen et kurtulamazsın. Hep bir yandan çekiştirilir durursun ve bazen adım atacak gücü dahi bulamazsın. Nereye kadar inat edebilirsin ki zaten? Bir sonu olmadığı açıkça görülen mücadeleden zaferle ayrılmayı nasıl beklersin?.. Gerçekten zorlu sorular ve Cansu için birer gerçekten ibaretler. Uğursuz diyip, dibinden ayırmak istemeyen annesinin yaptığına akıl sır ermiyor gerçekten...
'Dışı seni, içi beni yakar' misalidir çoğu insanın hayatı. En özenileninden, en uzakta kalmasını istediklerimize kadar. Zira kimin içerisinde ne yaşadığı, mutlu olup olmadığı, gerçekten nerede olmak istediği, halinden memnun mu değil mi bilinmez. Sana iyi gelenin, o'nun için çekilmez bir çile olabileceği aklının ucundan bile geçmez. Rengarenk'in üzerine oturduğu yapı taşı da tamamen bu. Çok ünlü, sosyetik, zengin, herkesin tanıdığı bir kadın ve onun bu hayatın yapaylığından, yarattığı mutsuzluklardan kaçma girişimi... Ülkenin geri kalanından farklı olarak, kendisini tanımayan bir adamla tanışmasıyla ise, aşk hoş geldi!..