Beklenen Kral

19 Nisan 2017 Çarşamba

Hayat Şarkısı: Dedektiflik onlardan sorulur!..


İnsanın en büyük zaaflarından birisidir, kin. Hele temeli yoksa, daha fena. Zira neden mücadele ettiğini bilmeden savaşa girdiğinde daha büyük zayiatlar verir insan. Kazanmak için attığı her adımda, kaybetmeye yaklaşır. Kazanmaya başladığını düşündüğü anda da, gerçek bir yenilgi ile kucaklaşır. Kin, böyledir. En çok o kinin sahibine zarar verir. Hele de, dediğim gibi hiçbir temeli yoksa... Hazer'in günün sonunda en büyük kaybı yaşayacağı açık. Zira, açıklar vermeye başladılar bile şimdiden. Şimdiden, sorunlar baş göstermeye başladı onlar için de. Her ne kadar şuan dara düşmüş görünen Cevherler olsa da, günün sonunda ortada Torunbaşlar diye bir şirket kalıp kalmayacağı, muamma...

18 Nisan 2017 Salı

İçerde: Ölme Melek, biz sensiz ne yaparız?!.


İnsanlar ne sırlar biliyor da, onlarla göçüp gidiyor ardına bakmadan. İnsanlar, gerçekleri bildikleri halde nasıl da susuyor. Nasıl da, bir türlü dile gelmiyor gerçekler. Nasıl da, çaresizce ölüme yürüyor... Dramatik bir giriş oldu değil mi? O kadar çaresiz kaldım ki, bu giriş daha uygunmuş gibi geldi. Öteki türlü, "Melek senin yapacağın işe ben!" diye başlamam gerekirdi yazıya zira. Yahu bir insan nasıl azimle böylesine önemli bir meseleyi, böylesine dramatik bir konuyu sürekli geçiştirir de bir türlü diyemez, "Umut, aslında Mert" diye...

Söz: Bu ne yaman çelişki?..


Birine ya da birilerine güvenmek için sadece çok iyi tanıyor olmak mı gerekiyor illa? Neden kimselere güvenemez olduk? Neden, farklılıklarımızla kucaklaşamıyoruz? Neden, hep ayrı ve farklıyız? İnsan yemeğini yediği, suyunu içtiği insanlara da mı güvenmeyecek artık? Eli hep tetikte mi olmak zorunda? Böyle nasıl yaşanır ki? Nasıl geçer bir ömür? Niye böyle olduk gerçekten?.. İnsanın sormak istediği ne kadar da çok soru oluyor, bu gibi durumlarda. İçinden çıkılmaz görünen bir hâl olunca, daha da vahimleşiyor. Ortada bir kurgu var ama neticede acı bir gerçek bu...

16 Nisan 2017 Pazar

Adı Efsane: Nerede o öpücük, nerede?!


Sonu biraz hüsranlı olsa da, masal gibi bir bölüm izlediğimizi söylemem pek de yanlış olmaz bu hafta. Bu halin, hele de bölüm sonunu düşünürsek sonsuz olacağını elbette düşünmüyorum ama keyfini de sürmek lazım. Mâlum, insanın keyifli olabildiği anlar pek az hayatta. Her daim mutlu olabilen yoktur; kendini kandıranlar dışında. Kötülükle kendine mutluluk yaratanlar ise her daim kaybetmeye mahkumdur; tıpkı Kıvanç gibi... Maddi imkanların tümüne sahip ama belli ki manevi yönden birçok eksiği var. Ve o eksiği, maddi imkanlarını kullanarak kapatabileceğini sanıyor. Kendini bu şekilde tatmin edebileceğini, eksiklerini böyle giderebileceği de. Lâkin çok yanılıyor...

15 Nisan 2017 Cumartesi

Ekrandan Haberler - 8-14 Nisan 2017


Haber Başlıkları
- Hayat Şarkısı (Gün değişikliği)
- Kara Yazı (Gün değişikliği)
- Adı Efsane (Senaryo ekibinde değişiklik)
- Fi (4,5,6. bölümler fragmanı ve yayın tarihi)
- Bir Deli Sevda (Final kararı)
- Seni Kimler Aldı (Kadroda bir ayrılık)
- Çalınmış Hayatlar (İzlemeye açıldı)
- İkisini de Sevdim (İlk tanıtım yayınlandı)
- Kenan İmirzalioğlu ekranlara dönüyor!..