Beklenen Kral

28 Nisan 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Mağlubum, mağlupsun, mağlubuz...


Bencilliğin sınırları yok gerçekten değil mi? "Benim olsun, ben olayım, bende olsun, benimle olsun, benle olmazsa yok olsun!" Bu kafayla hiçbir zaman mutlu olunmaz gerçekten. Bu kafanın insanı götürebileceği hiçbir yer yok. Sonunda mutsuzluktan başka bir getirisi de yok. Ancak, o acı son gelene kadar bunu kavrayamayan insanla dolu dünyamız. Geçmişte de öyle olmuş, günümüzde de öyle ve acı ki, gelecekte de böyle olması kaçınılmaz. Bencillik bir kene gibi yapıştığı yerden beslenir ve hiç durmaz. Doğurduğu kötü sonuçları ise zerre umursamaz... Yıldız yine olmadık bir işin peşinde ilerlemekte. Kendisinin olmadı diye, Hilal'e de yar etmeye niyeti yok anlaşılan Leon'u. "Ya benimsin ya kara toprağın" kafasını yüz yıl öncesinde yaşamaya başlamış. Lâkin, eline hiçbir şey geçmeyeceği de ortada. Aslında bilmeden Hilal'e iyilik yaptığı da...

27 Nisan 2017 Perşembe

İçerde: Bu gerçekten oldu mu?..


Beklenmedik şeylerin, insanın hayatındaki etkisi daha derin oluyor şüphesiz. Altından kalkması da, kabullenmesi de hiç kolay olmuyor. Ölüm dediğin de böyle. Aslında, beklense dahi acısı büyük ama tam gözlerinin önünde hem de senin için gerçekleşmiş bir ölümün etkisi hiçbir şeyle tarif edilemez herhalde... Melek'in ölümü, Sarp'ın hem kurtuluşu hem de cehennemine döndü. O ölse Melek yaşayacaktı, çünkü. Ellerinde kayıp gitmeyecekti hayatı. Belki, gerçeği de öğrenirdi bu anda. En azından, bilerek ölürdü. Yaşayıp da acılarına bir yenisinin eklenmesine gerek yoktu. Ama eklendi. Hem Umut'un kim olduğunu öğrenemedi hem de Melek'i kaybetti...

26 Nisan 2017 Çarşamba

Hayat Şarkısı: Duygulandım mı ne?..


Elinden bir şey gelmediğinde, hayata karşı durmak daha da zorlaşıyor gerçekten. Bir çıkış yolu bulamadıkça da derine, daha büyük bir bilinmezliğe sürükleniyor o hayat denen şey. Nefes alması da zorlaşıyor, ayakta durması da. Ama önemli olan şeyin pes etmemek olduğunu kavradığında, çözüm de beraberinde geliyor... Pes etmemek lazım, hiçbir zaman. Azimle, kararlılıkla ayakları üzerinde durmaya çalışmalı. Her şey bitti diye duraksamadan, eldekilerle ne yapılır diye düşünmeye odaklanmalı. Sonunda kazanacağına inanmalı... Cevherler için bu saatten sonra gereken şey tamamen bu. Pes ettiklerinde, vazgeçtiklerinde bellerini doğrultabilmeleri mümkün değil. Ve böyle yaparak Torunbaşlar'ı sevindirmeleri de doğrudan söylemek gerekirse, biz seyircilerine ihanet olacaktır...

25 Nisan 2017 Salı

Söz: Yavuz'u ne kadar tanıyoruz?..


İnsanı en çok ön yargıları yaralar. Sonunda en derin izleri bırakır ardında. Geçmesini bekledikçe, daha da sırıtır iz. Müdahale etmedikçe de, geçmez bir daha hiç... Eylem, her iki tarafa da eşit yaklaşarak tam bir tarafsız gazeteci örneği sergilediğini düşünmekte. Tarafsız gazeteci olmak demek, siyasi durumlarda belki gerekli ama bu tür terör olaylarında tarafsızlığın ya da tarafsızmış gibi davranmanın kişiye ne tür zararlar vereceği açık. Nitekim, Eylem böyle bir sınavın içerisinde. Ön yargısı sebep başlayan her şey, doğrudan gözlemlemeyle gerçeğe yaklaşmasına sebep olacak. Belki yine kendini tarafsız addeder bir süre daha ama asla artık eskisi gibi düşünmeyecektir bu konuda...

24 Nisan 2017 Pazartesi

Ekrandan Haberler - 15-23 Nisan 2017


Haber Başlıkları
- O Hayat Benim (Final iddiası)
- Dayan Yüreğim (Final kararı)
- Fi (Yeni bölümler geldi)
- İkisini de Sevdim (Başlıyor)
- Seni Kimler Aldı (Kadroda yeni bir isim)
- Şefkat Yerimdar (Yeni tanıtım)
- Medcezir (Bitti ama etkisi geçmedi)
- Deli Gönül (Yeni dizi)
- Bir Sorun mu Var? (Artık haftada iki gün)