Beklenen Kral

8 Mayıs 2017 Pazartesi

Ekrandan Haberler - 1-7 Mayıs 2017


Haber Başlıkları
- Kara Sevda (Final ne zaman?)
- Muhteşem Yüzyıl Kösem (Final ne zaman?)
- No:309 (Temmuza değin ekranda!)
- Cesur ve Güzel (Üç yeni ülkede daha yayında)
- Çoban Yıldızı (Kadroda yeni bir isim)
- Fi (Sürpriz bir yeni bölüm)
- Türk Malı (Yeniden başlıyor)
- Kalp Atışı (Bir Kore uyarlaması daha)
- İlker Kaleli Poyraz Karayel filminde yok!
- Kısmetse Olur (Artık sadece internette)
- Dünya Güzelleri (Bu nasıl bir cesarettir?!)
- Kelime Oyunu (Başlıyor)
- Tolga Çevik yeni bir proje için Fox ile anlaştı!

7 Mayıs 2017 Pazar

Adı Efsane: Hakan ne zaman gün yüzü görecek?


Hep bedeller ödüyoruz değil mi? Hem de çoğu bizimle dolaylı dahi ilgili olmadığı halde. Hep, başka insanlar için heder oluyoruz; isteyerek ya da istemeden. Her an bir bela, ensende bitmeye hazırmış gibi düşünsene bir? İşte, Hakan her an öyle bir yaşam sürmekte... Bir karaktere ne kadar üzülünürse, o kadar üzülüyorum ona. Bir çıkış yolu da yok gibi, her günü başka işkence. Bu çocuk daha nereye kadar dayanabilir, söyleyin bize...

5 Mayıs 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Bu nasıl bir ikilemdir arkadaş?!


Hiç kolay kazanılmıyor vatan dediğin. Hiç kolay def edilmiyor düşman dediğin. Hiç kolay olmuyor mücadelen, savaşın. Ama sadece inanmak yetiyor. Kalbinle inanmak ve bu uğurda yol almak. Eğer yolun doğruysa, elbet aydınlığa çıkıyorsun. Elbet sonunda amacına ulaşıyorsun. Ve elbet, İzmir'in dağlarında çiçeklerin nasıl açtığını görüyorsun... Haftalarca bizi delirttikten sonra, o kadar şahane bölümler izler olduk ki, ne desem eksik kalır gerçekten. Özellikle de milli mücadele ruhunun yeniden canlanması şahane. Efsane repliklerle, oyuncuların mükemmel performansının harmanlanması için de ne desem bilmem...

4 Mayıs 2017 Perşembe

İçerde: Dizi değil, cinnet sebebi.


Beklentisi olmayan insan evladı yoktur herhalde. Bir şeyleri arzulayan, hayâl eden, hayâl ettikleri olsun diye bekleyen... Ama tek başına beklentilerin yeterli gelmediğini de anlaması uzun sürmez. Başka şeyler olması gerekir. Belki biraz çaba, belki emek, belki dirayet, belki de en başından hiç beklentiye girmemek... İçerde'de tam da o noktadayım ben mesela. Beklentilerimin olduğu zamanları aşalı çok oldu. Artık sadece performanslar ve üzerine yazabilmek için izliyorum. Lâkin, izlerken zamanımın çoğunu yine de dövünerek geçiriyorum...

3 Mayıs 2017 Çarşamba

Hayat Şarkısı: Rüzgar eken fırtına biçer


"Rüzgar eken fırtına biçer" diye boşa dememişler. İnsan kendi yaptıklarından mesuldür. Ne şekilde yaptığı ise geleceğini belirler. Hiçbir iyiliğin kalmayacağı gibi, hiçbir kötülük, hiçbir garabet de karşılıksız kalmaz. Elbet bir şekilde bedelini öder. Bazen malıyla, bazen canıyla, bazen de geleceğiyle... Torunbaşlar'ın hep dedim yine diyeceğim, intikamları o kadar çiğ ve o kadar sağlam olmayan temeller üzerine oturuyordu ki böyle bir sona mahkumdu. Kırıp döktüklerinin, ölümüne sebep olduklarının bedelini ödeme vakti şimdi geldi. Ya her şeyi eski rayına oturtacaklar ya da dünya aleme önce rezil olup, ardından da kodeste çürüyecekler. Ah, yazık gerçekten...