Beklenen Kral

3 Ekim 2017 Salı

Söz: Yavuz'un da kusuru var...


İnsan verdiği kararlar, aldığı riskler, giriştiği mücadelelerle vardır. Neticede, hiçbir şey yapmamak da bir karar gerektirir. Hiçbir riske girmemek de, aslında risktir. Ve mücadelesizlik, en büyük mücadelelerden birine ihtiyaç duyar... Yani evet, insan bu üç döngünün bir parçasıdır ama seçimleri her zaman doğru olana değildir. Bazen en büyük pişmanlığı, o seçimlerin ardından yaşar. Geri dönüşü olmayan bir yola sapar, debelendikçe daha da batar...

2 Ekim 2017 Pazartesi

Ekrandan Haberler - 25 Eylül-1 Ekim 2017


Haber Başlıkları
- Seven Ne Yapmaz (Yönetmen değişikliği)
- Klavye Delikanlıları (Başlıyor)
- Kadın (Başlama tarihi belli oldu)
- Siyah Beyaz Aşk (Yeni tanıtım geldi)
- Çukur (İlk tanıtım geldi)
- Babamın Günahları (İlk tanıtım geldi)
- Aslan Ailem (İlk tanıtım geldi)
- Yüz Yüze (İki tanıtım birden geldi)
- Ufak Tefek Cinayetler (İlk tanıtım geldi)
- Hayat Sırları (İlk toplu kare geldi)
- Bahtiyar Ölmez (Çekimlerine başlandı)
- Fi (Güney Kore'de yayınlanacak)
- Kara Sevda (Emmy adaylığı)
- 4N1K (Diziden önce ikinci film mi?)
- Cingöz Recai (Yeni tanıtım geldi)
- Yanımda Kal / Mutluluk Zamanı (İsim değişikliği)
- Can Feda (Yeni askeri film)
- Güldür Güldür Show (Yeni sezonuna başlıyor)
- Pantene Altın Kelebek oylaması başladı!

30 Eylül 2017 Cumartesi

Kalp Atışı: Bu güzel aşk da olmasa...


Sabretmek, sabredebilmek önemli. Yoksa hayatın çivisinin çıktığı her seferinde çıldırman içten bile değil. Nasıl baş edebilir ki insan, her an başka bir sorunla? Nasıl bir çaba, sorunsuz kılar ki sabretmekten başka?.. "Her şey olacağına varır" derler ya, o hesap. Kabullenmek bir yana, sabretmek önemli bir eşik. Belki sabrın sonu selamet olmaz ama dert edip tasalanmakla geçirdiğin vakitten daha huzurlu olursun. En azından denemiş olursun... Böyle bir sabır, Eylül'ün babasında da vardı. O katnem karısının her yaptığına tahammül ediyor, alttan alıyordu. Ama her şeyin olduğu gibi sabrın da bir sonu var. Güzelce patladı. Bundan sonrası, iyi baba olmaya çabalamasında saklı...

28 Eylül 2017 Perşembe

Meryem: Geç kalmış bir ilk bakış...


Güven üzerine sayfalarca yazı kaleme alınır rahatlıkla. İnsanın en çok ihtiyaç duyduğu, hep uzağında bulduğu bir duygu çünkü. Mâlum, kaçan kovalanır derler; güven de hep kaçıyor bizlerden... Bazılarımız var ki, pespembe gözlüklerle bakıyor hayata ve insanlara. Her şeyi iyi yanıyla görmeye çalışıyor, hiç olmayacak kişilere güveniyor. Ve şüphe götürmeyeceği üzere, en çok da o 'bazılarımız' üzülüyor. Çünkü güvenlerinin boşa çıkması uzun sürmüyor... Herkese güven olmaz, herkesle iş yapılmaz, herkesin arkasından gidilmez, herkesle yüz göz de olunmaz; zira zararlı çıkan hep sen olursun. Kaybettiğinle kalır, öylece oturursun. Güven en büyük zaaflarımızdan, evet. Bu zaaftan kurtulmak içinse, gerçekten güvenilecek bir insan gerek...

27 Eylül 2017 Çarşamba

Dolunay: Aşk, affeder...


Kızmak, bağırmak ya da ortalığı dağıtmak... Hangisi çözüm olmuştur yaşananların dinmesine? Hangisi, sona erdirmiştir hüznü ya da hayâl kırıklığını? Anlayış ve sükut gösterilse her şeyin çözüme kavuşması daha kolay olmaz mı? Sonuca daha çabuk varılmaz mı? Daha kısa yoldan dinmez mi acılar, sıkıntılar, kırıklıklar? Denemeye değmez mi, en azından?.. Bakın, Ferit bunu denedi. Bir ara zıvanadan çıkacakmış gibi hissettirdi ama o da çok sürmedi. En güzelini yaptı. Nazlı ile kopmanın eşiğindeyken, bir bütün kalmayı daha da kolaylaştırdı. Hem de tüm dış müdahalelere rağmen...